Kitap okumanın bir nevi randevu olduğu, bu randevunun hemen her zaman bir dertleşme ve / yahut deva arayışı anlamına geldiği kabulüyle hareket ediyorum. Gene de okurun önünde iki yol bulunduğunu söyleyebiliriz:
1] Kendi kanaatlerini pekiştirecek türde eserler okumak. Yani volta atmak veya yerinde saymak. 2] Başka başka düşüncelere açılmak suretiyle, kendini yenilemeye yönelmek; farklı ve mümkünse daha iyi birine dönüşme umuduyla ilerlemek.
İşin aslı, okumak fikirlerimizi riske atmaktır..