Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

- Geldim, dedi Selim. Geldim… Senin kocan, senin Selim’in geldi. Neden semaveri yakmıyorsun? Neden kollarını onun boynuna dolamıyorsun? … …Savaştan geldim görmüyor musun? Kolsuzum! Vatan uğruna verdim bu kolu. Düşman mermileri, tankları kırdı kemiklerimi… Kanımı döktüm. Hep vatan için!.. Neden söz etmiyorsun? Elimden geleni yapmadım mı? Savaşmadım mı? Kalbim, kanım, dimağım, terimle savaştım vatan için… Senin vatanın için, Natalya! Bak, bana bak! Kir ve bitler içinde çürüdüm! Altımda toprak, taş, çamur; ateş, rüzgar; aç, yalınayak cephelerde sürüklendim., ölüme koştum senin vatanın için, Natalya! Kendi benliğimi unuttum. Yurduma, kendi halkıma sırtımı çevirdim; kendi kanımdan olanları hakir gördüm. Bir hain oldum halkım için. Kanı benden, kemiği benim kemiğimden öz be öz halkımın varlığını hiçe saydım! Annemden emdiğim sütü kendi kardeşlerime haram ettim. Bu yurdu ve bu halkı esir yapmak için kalbimle ve dimağımla çalıştım. Bu da az! Senin vatanın ve senin milletin için savaştım, kolumu verdim. Niçin bakmıyorsun yüzüme? Değmez miyim? Senin Selim’in değil miyim? Bak kolsuzum. Güçten kesildim; ayağımdaki çizmeleri bile çıkaramıyorum. Ağlıyorum. Kollarını dolasana boynuma! Ben sana geldim. Seni özledim, sana kavuşacağım günleri bekledim. Ilık oda… Seven bir kalple geldim. Sana ipekler mücevherler getirmedim. Sevgimi; sadece sevgimi getirdim. Kolumu bıraktım da sana geldim.
Sayfa 386 - ÖtükenKitabı okudu
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.