Bazı kitaplar vardır yaşadığınız süre zarfında iki-üç kere okunması gereken her seferinde ilk kez okuyormuşcasına size o duyguları tekrar tekrar yaşatıp, hissettiren işte bu kitap böyle bir kitap diyebilirim.
Sabahattin Ali sizinle kitap arasında öyle bir içsellik kurup bağlayacak ki elinizden bırakamayacaksınız.
Kitabı okurken kah güleceksiniz kah ağlayacaksınız ( şaka şaka gülemeyeceksiniz...)
Kitapta, kimseler ile konuşmayan sessiz sakin Raif Efendi’yi gözlemleyen ve onu daha yakından tanımak isteyen Rasim’in anlatımı ile Raif Efendi’yi dinliyoruz. Maria Puder ile tanışması ve sonrasında yaşanan aşkı okuyacaksınız. Öyle bir kitap düşünün ki okurken gözyaşlarınıza engel olamayacaksınız insanın yüreğini sızlatıyor... Spoiler vermek istemiyorum sadece kesinlikle okunması, okutulması gereken eser olduğunu söyleyeyim.
Bu alıntı ile incelemeyi sonlandırmak istiyorum:
"Bir kitabı okurken geçen iki saatin, ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım."
Kitapla kalın sevgili dostlar.
