Sarhoş bir baba, erken yaşta ölen bir anne.Daha sonra baba da ölür. Genç yaşta yalnızlığı tadar Dostoyevski.Saçma bir nedenden öldürülecekken cezaevinde, cezası 4 yıl cezaevinde yatmaya çevirilir.Burada subaylığa kadar yükselir.Sara nöbeti ve kumar hastalığı vardır.Hayatının büyük çoğunluğu yoksulluk içinde geçmiştir.Siyasete girer aynı zamanda. Hayatı herkesin yaşayacağı basitlikte değildir kısaca.Tam kurşuna dizilecekken cezasını hapis cezasına çevirirler bu bile muhteşem bi hayatın simgesidir.
Van Gogh ise psikolojik yapısı bozuk bir ressamdır.Ayrıca beslenme ve alkol sorunuda vardır.Akıl hastanesinde kendi göğsüne ateş ederek intihar ile hayatına son vermiştir.Hayatının son 2 yıllık döneminde 700 e yakın yağlı boya yapmıştır.Bu yağlı boyadan anlayanlar iyi bilir ki sürekli yapması ve başka birşeyle ilgilenme ihtimalinin az olduğunu gösterir.
Kısaca örnekleriniz reel bir karşılığı olmayan durumlar.Bu arada belirttiğiniz gibi iki isimde muhteşem eser sahipleridir ama muhteşemde hayatları olmuştur.
Muhteşem hayatlar yaşayanlar ne kadar muhteşem yapıtlar ortaya koyar bilmiyorum ama "ancak" kısmı çok yanlış ve bence zorlu hayatlar yaşayanlar asıl ve asıl muhteşem eserler ortaya koyar.Sabahattin Ali,Oğuz Atay,Yaşar Kemal,Franz Kafka,Nazım Hikmet,Sylvia Plath,Didem Madak,Nilgün Marmara,Anthony Burgess,Gogol,Charles Dickens,Van Gogh ,Frida Kahlo ve daha birçok yazar şair hatta ressam...