Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

bölüm 2: eşleyiciler
Aslında kendi kopyalarını yapan bir molekülü hayal etmek ilk bakışta göründüğü kadar zor değildir ve ayrıca sadece bir kez ortaya çıkmış olması yeterlidir. Eşleyiciyi bir kalıp veya şablon olarak düşünün. Onu, çeşitli yapıtaşı moleküllerinin oluşturduğu karmaşık bir zincirden meydana gelmiş büyük bir molekül olarak düşleyin. Bu küçük yapıtaşları, eşleyiciyi çevreleyen çorbada bolca bulunuyordu. Şimdi her yapıtaşının kendi türüne karşı bir çekime sahip olduğunu varsayalım.(eşleme işleminin pozitiften negatife mi ya da pozitife mi olduğunun da özünde bir önemi yoktur.) Bunun sonucu olarak eşleyicinin etrafında bulunan yapıtaşları, eşleyicide kendisini çeken bir parçanın yanına geldiğinde oraya yapışmaya yatkın olacaktır. Bu şekilde kendisini ekleyen yapıtaşları otomatik olarak eşleyiciyi taklit eden bir dizi şeklinde düzenlenmiş olacaktır. Burada önemli olan, dünyaya aniden yeni bir tür dengenin gelmiş olmasıdır. Eşleyiciler evrendeki randomizasyona karşın ilerleyici bir şekilde kopyalarını yayarlar. Ta ki kaynakları değerli sayılabilecek kadar azalıncaya dek. ... Eşleyici çeşitlerinin topluluk içinde yaygınlaşmasına sebep olan faktörler uzun ömürlü olmaları, eşlemenin hızlı olması ve eşleme işleminin doğru olma yüzdesidir. Kopyalama yanlışlarının evrimin oluşması için zorunlu bir ön koşul olması düşüncesi ile doğal seçilimin aslına sadık kopyalamayı kayırdığı ifadelerini birbiriyle bağdaştırabilir miyiz? Yanıt şöyledir: evrim iyi bir şey gibi görünüyorsa da hiçbir şey gerçekte evrilmek istemez. Evrim, eşleyicilerin onu önlemek için gösterdikleri bütün çabalara rağmen istense de istenmese de gerçekleşen bir şeydir. ... daha yüksek bir kararlılık seviyesi ile veya rakiplerinin kararlılığını düşürecek yeni bir yolla sonuçlanan herhangi bir yanlış kopyalama otomatik olarak korunuyor ve çoğaltılıyordu. ... başka eşleyiciler belki de kimyasal olarak ya da etraflarını proteinden yapılmış fiziksel bir duvar örerek kendilerini nasıl koruyacaklarını keşfettiler. Bu ilk canlı hücrelerin ortaya çıkışı olabilir. Eşleyiciler yalnızca var olmakla kalmayıp kendilerine varlıklarının devamı için birer araç olan kaplar da yapmaya başladılar. Hayatta kalabilen eşleyiciler içinde yaşamak için hayatta kalım makineleri inşa edenler oldu. İlk hayatta kalım makineleri muhtemelen koruyucu bir örtüden fazla bir şeyden oluşmuyordu. ... Eşleyicilerin kendilerini dünyada devam ettirmeyi garantilemek için kullandıkları tekniklerin ve hilelerin giderek gelişmesinin bir sonu olacak mıydı? Gelişme için epey zaman olacaktı. 4 milyar yıl sonrasında antik eşleyicilerin kaderinde ne olacaktı? Yok olmadılar, çünkü onlar hayatta kalma sanatının eski üstatlarıydılar. Ama hala denizlerde başıboş gezindiklerini düşünerek onları aramaya kalkmayın; bu şövalye özgürlüklerinden uzun zaman önce vazgeçtiler. Şimdi devasa koloniler içine yığılmış durumdalar. Devasa hantal robotlar içinde dış dünyadan tecrit edilmiş halde ve robotla yalnızca dolambaçlı yollarla iletişim kurarak ve onu uzaktan kumanda ederek güvenli yaşıyorlar. Onlar sizin içinizdeler. Bizi yarattılar. Bedenen ve zihnen. Ve onların korunması varoluşumuzun nihai gerekçesidir. Uzun bir yoldan geldiler bu eşleyiciler. Şimdi artık gen ismiyle anılıyorlar ve bizler de onların hayatta kalım makineleriyiz.
·
60 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.