Hayatımda okuduğum iki roman hayata olan düşüncelerimi ya değiştirdi ya da yön verdi. İlkini daha önce söylemiştim, ikincisi ise Ayşe Kulin'in Sevdalinka'sıdır. Sevdalinka "sevda sarkıları" demektir. Romana baktigimizda ,tarihi bir roman oldugunu ve karakterler haric, eylemlerin zamani ve yeri gerceklere dayanır. Irkçılık yapan bazı gruplar Boşnakları adeta yok etmeye çalışırken bir ailenin o arada neler yaşadığını anlatıyor romanımız. Askerler baskalarinin topraklarına tecavuz etmekle kalmayip o hanenin kadinlarina da tecavuz etmesi, erkekleri kesmesi vs bazı milletlerce engellenmeye çalışılsa da savaşın ne denli acı verici oldugunu, zalimin ne kadar zalim ,mazlumun ne kadar mazlum oldugunu gözler önüne sarıyor. Modern hayatla beraber ne yazık ki insanligimizi da kaybetmeye başladık. Biri aglasa umursamaz olduk. Hatta başka bir ırktan biri ölürse "oh ne iyi bir gavur eksildi" dedigimiz illaki oldu. Bir vampirin kana susamasi gibi savasa susayanlari hissediyorum etrafimda. Onlar ki savasin ne oldugunu anlayamayanlar. Savas demek huzursuzluk demek. Savas demek açlık ve sefalet demek. Savaş bir annenin evladindan ayrilmasi demek. Savaş demek tecavuz demek. Savaş demek ölüm demek ölüm. Savaşı hiçbir zaman desteklemedim. Destekleyenlerle de ayni masaya oturmamaya gayret gösteririm. Irkçılıktan nefret ederim. İster Sırp olsun, ister Hırvat, ister Boşnak vs hepsi aynıdır gözümde. Siz de yapmayın. Romanı böyle iki üç satırla anlatmak hiç kolay değil. Detaylı tarihi bilgiler ile ince ince incelenmesi gereken bir roman. Not: Sarah Kane 'in Blasted oyununu da okumanızı tavsiye ederim.

SevdalinkaAyşe Kulin · Everest Yayınları · 202012,9bin okunma

·

156 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mücahit Çelik