Biz de her ne kadar kemâlsiz, renksiz, kıymetsiz, kötü bir kimse isek de Şah-ı Hazne'nin ismi üzerimizde var ya..
·
241 görüntüleme
Şeyh Sadi-i Şirazî diyor ki: "Gül bahçesine gitmiştim. Gülistanı geziyordum. Gül fidanının dibinde bitmiş bir ot gözüme ilişti. Sordum ota. Dedim: "Ey ot, senin ne şeklin var, ne kokun, ne de güzelliğin ve ne de kıymetin var. Acaba şu gül fidanının dibinde bitmekle bir şeref kazandın mı, bir değer buldun mu?"
Gül fidanının dibinde biten o ot ağlayarak lisan-ı haliyle bana:
"Her ne kadar renksiz, tatsız ve kokusuz isem de
Nihayet ben, o gül bahçesinin bir otuyum.
Eğer benim kokum yoksa, eğer benim şeklim yoksa, kıymet ve şerefim yoksa da, gül bahçesinde bitmiş bir otum ya, gül bahçesinin otuyum ya, gül bahçesinde bitmiş bir ot olmam sebebiyle gül bahçesinin otu ismini taşıyorum ya bana kâfidir. O ismi taşımam bana yeter."
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.