fakat bu, yarın içindir. dünün hesabını benden sormaya hazırlanan gururuma ne cevap vereceğim? bu adiliği vaktiyle anlamamış olmanın utancını zekama veya sezinsediğim halde kabul etmiş olmanın utancını zevkime yüklemek gibi iki kaçınılmaz netice arasında sıkışmanın cezasını çekmeye mahkum değil miyim? buna ayağı kayıp diz kapağına kadar çamura batan bir adamın gafleti gibi zekanın geçici bir durgunluğu şeklinde yorumlamak tesellisinin dışında bir cevap bulamayacağım.