Fedakârlığın "hamallık", dürüstlüğün "saflık" olarak algılandığı "fayda"nın yerini "çıkar"ın aldığı, saygının zorunluluk icabı, sevginin göstermelik olduğu, geçmişe "cv"; geleceğe kariyer gözüyle bakıldığı, hatıraların öneminin yittiği, hayal kurmanın unutulduğu, başarının not ortalamasıyla, ilerlemenin ekonomik verilerle ölçüldüğü, günün vakitlerinin televizyon programlarına göre ayarlandığı, olup bitenlere seyirci kalmanın bile neredeyse tarih olduğu, zira artık olup bitenden kimsenin haberdar olmadığı ortama doğru hızla ilerliyoruz. İyiliğin, güzelliğin, sevginin, fedakârlığın, saygının, umudun ve hayallerin dünyasını oluşturmaya görgü olmadan başlanabilir mi?
|