Gidiyordum uzun yollarda
Hem de tek başıma
Aşmıştım çölleri
Sahraları yok sayarak...
Uzun ve kasvetliydi yollar
Bunalımlı ve buhranlı: Çünkü
Tarihin izlerini anımsatıyordu bu ırak diyarlar.
Taşlıydı, yorucuydu kumlarda yürümek
Ya Müslümanların çektiği çileye ne diyek!
Dertliydi gönlüm, derdi dert edinek
İslam'ın gereğiydi bu:
İnsana yardım elini uzatmak.
Nuru vardı İslam'ın...
Sönmemişti. Sönmeyecekti. Söndürülemeyecekti. Söndürülemezdi.
İşte bu yüzden yürüyordum,
Çileli halkı düşünerek.
Bu bir cihattı,
Zulme sessiz kalmamak
Bu bir kutlu yolculuktu,
Ümmete ne oluyordu?
Kardeşlik varken şeytanın pis oyununa düşmek!
Değişik bir misal sebebi
Acınası bir durum şu ümmetin hali...
Zalimin zulmü karanlık
Hak’tan gelen, kalplere bir ferahlık
(Ne güzel bir duyguydu: Anlık)
İsrail'in yaptığı azgınlık ve karanlık
“Allah'ım sen Hidayet eyle
Yapılan insanlık değil küffarlık
Saygısızlık... Zulme zağarlık
Kalpleri körelten bir sağarlık.”
Kudüs karşımdaydı:
Yalın ve hoşnut.
Görmüştüm onu, hüzünlüydüm...
Ağlak ama ıslak değildi gözyaşlarım.
Huzur doluydum o an da
Kudüs karşımdaydı tam o sırada
Mutluydum... Şükür ile karışmış sevinçlerim
Rabbime hamdolsun; hep bu günü bekledim.
Ey Kudüs, çileli şehir
Istırap sarnıcı, yarası sancılı
Kudüs, Peygamberler diyarı
Üç kutsal dinin mekânı
Kudüs, yalnızlaşmaya yosun tutmuş
Yelkenleri mermi sesinden, top gürültüsünden buruk,
Yüreklerden gelen seslerle sarsılmış, yıpratılmış
Hatta harabeleştirilmeye çalışılmış,
Zalimin kuşatmasında karşın direniş gösteren karanlık gemi:
Kudüs...
Bizi affet!
TV’lerde sesini duyduğumuzda kanalı değiştiren,
Cuma hutbelerinde adın yâd edilirken kulaklarımızın
Bir köşesinden diğer köşesine delinmiş gibi seslerin dağılışı
Ve daha nice kötülükler, sana karşı eziyetler...
Bu son olsun... Yeter
İtiraf ediyorum sana
Ederinden fazla keder
Hem Kudüs’e hem Mescidi Aksa'ya hem Kubbetü-s Sahra'ya hem de Batı Şeria'ya...
Fazla gelir taşar gider.
Yürüyordum kendimce, uzun uzadıya, zulme dur demeye,
Kudüs'e kalkan olmaya, zalimle çarpışmaya...
Bekliyordu Kudüs
Selahaddin Eyyubileri, Yavuzları, Abdülhamitleri
Bekliyordu kurtarılmayı, ümmet-i Muhammedi
Bekliyordu bizleri, Hicaz'daki zulümlerin bitmesini...
İslam'ın ayaklanmasını, uyanmasını, dirilişini
Nifak tohumlarının kirli çıkarlarını yok olmasını...
• ALİ KARAKOÇ