Gönderi

Kudüs
Gidiyordum uzun yollarda Hem de tek başıma Aşmıştım çölleri Sahraları yok sayarak... Uzun ve kasvetliydi yollar Bunalımlı ve buhranlı: Çünkü Tarihin izlerini anımsatıyordu bu ırak diyarlar. Taşlıydı, yorucuydu kumlarda yürümek Ya Müslümanların çektiği çileye ne diyek! Dertliydi gönlüm, derdi dert edinek İslam'ın gereğiydi bu: İnsana yardım elini uzatmak. Nuru vardı İslam'ın... Sönmemişti. Sönmeyecekti. Söndürülemeyecekti. Söndürülemezdi. İşte bu yüzden yürüyordum, Çileli halkı düşünerek. Bu bir cihattı, Zulme sessiz kalmamak Bu bir kutlu yolculuktu, Ümmete ne oluyordu? Kardeşlik varken şeytanın pis oyununa düşmek! Değişik bir misal sebebi Acınası bir durum şu ümmetin hali... Zalimin zulmü karanlık Hak’tan gelen, kalplere bir ferahlık (Ne güzel bir duyguydu: Anlık) İsrail'in yaptığı azgınlık ve karanlık “Allah'ım sen Hidayet eyle Yapılan insanlık değil küffarlık Saygısızlık... Zulme zağarlık Kalpleri körelten bir sağarlık.” Kudüs karşımdaydı: Yalın ve hoşnut. Görmüştüm onu, hüzünlüydüm... Ağlak ama ıslak değildi gözyaşlarım. Huzur doluydum o an da Kudüs karşımdaydı tam o sırada Mutluydum... Şükür ile karışmış sevinçlerim Rabbime hamdolsun; hep bu günü bekledim. Ey Kudüs, çileli şehir Istırap sarnıcı, yarası sancılı Kudüs, Peygamberler diyarı Üç kutsal dinin mekânı Kudüs, yalnızlaşmaya yosun tutmuş Yelkenleri mermi sesinden, top gürültüsünden buruk, Yüreklerden gelen seslerle sarsılmış, yıpratılmış Hatta harabeleştirilmeye çalışılmış, Zalimin kuşatmasında karşın direniş gösteren karanlık gemi: Kudüs... Bizi affet! TV’lerde sesini duyduğumuzda kanalı değiştiren, Cuma hutbelerinde adın yâd edilirken kulaklarımızın Bir köşesinden diğer köşesine delinmiş gibi seslerin dağılışı Ve daha nice kötülükler, sana karşı eziyetler... Bu son olsun... Yeter İtiraf ediyorum sana Ederinden fazla keder Hem Kudüs’e hem Mescidi Aksa'ya hem Kubbetü-s Sahra'ya hem de Batı Şeria'ya... Fazla gelir taşar gider. Yürüyordum kendimce, uzun uzadıya, zulme dur demeye, Kudüs'e kalkan olmaya, zalimle çarpışmaya... Bekliyordu Kudüs Selahaddin Eyyubileri, Yavuzları, Abdülhamitleri Bekliyordu kurtarılmayı, ümmet-i Muhammedi Bekliyordu bizleri, Hicaz'daki zulümlerin bitmesini... İslam'ın ayaklanmasını, uyanmasını, dirilişini Nifak tohumlarının kirli çıkarlarını yok olmasını... • ALİ KARAKOÇ
·
467 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.