"Korkuyorum Enes, korkuyorum. Yatağımda öleceğim diye, şehîd olmadan gideceğim diye korkuyorum."
Bu kitapta kuru hamâset yok, yaşanmışlık var, defalarca test edilmişlik var, asırlarca beşeriyetin yolunu aydınlatacak 20 adet nûr var.
Efendimiz'in (sav) vefâtına dayanamayıp develerini dünyanın farklı coğrafyalarına süren sahabî'nin o hâli sizce de bu çağın Suheyb-i Rûmîleri, Selmân-ı Fârisîleri, Ebû Zer el-Ğıfârîleri olmak isteyen bizlere pek çok şey anlatması gerekmiyor mu?
Sahîfeler beni yordu. Hicret etmek istiyorum Rabb'im.
Ebû Bekir'in Arap Çöllerinde Efendimiz'in (sav) etrafında dört dönen sâdıklığına,
Esmâ vâlidemizin oğlu Abdullah'a söylediği "Şerefinle yaşa, izzetinle öl." cümlesine,
Ebû Ubeyde b. Cerrâh'ın yalnızca Allah adına atılan adımlarına,
Hz. Ömer ile Ebû Ubeyde b. Cerrâh'ın Kudüs kapılarında birbirlerine iki âşık gibi koşup sarılmalarına,
Efendimiz (sav) ile Âişe annemizin arasında ki kör düğüme...
Bu asırdan pek uzaklara...
Kalemin nûr saçıyor kıymetli hocam, Allah istifâde edenlerden eylesin. Diline, kalemine, yüreğine sağlık.