Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Feministler, "kadının toplumda yeri yok" diyorlar. Bense gerçek bir sosyalizmin bu duruma çare bulacağına inandığım için "bu bir kadın sorunu değil, bir sınıf sorunu" diyorum. "Yüksek sınıftan, eğitim görmüş kadınların toplumda pekâlâ yeri var. Doğru dürüst bir sosyal düzende, sınıflar arasında eşitlik kurulunca, bütün kadınlar haklarına kavuşacak" diyorum. Onlar, "kadınlar, erkeklerin egemenliği altında yaşamaya mahkum" diyorlar. Bense, "ancak yoksul sınıfın kadınları, işçi kadınlar, köylü kadınlar, eğitim görmemiş kasabalı kadınlar erkeğin egemenliğine boyun eğmek zorunda" diyorum. "Eğer ekonomik bağımsızlığı olan ya da çalışıp geçim parasını kazanabilecek durumda bir kadın, erkeklere boyun eğiyorsa, bu onun kendi kabahatidir" diyorum. Onlar, "ama aileler ve toplum düzeni, varlıklı ve eğitim görmüş kadınları da erkeklerin egemenliğini kabul etmeye zorluyor; kadınlar daha küçükken şartlandırılıyor' diyorlar. Bense, tam ters yönde, erkeklere de hiç kimselere de boyun eğmeyen bağımsız bir kadın olmaya şartlandırıldığım için, "şartlanmasınlar efendim! Eğitim görmüşler, akıllarını kullanıp şartlanmasınlar" diyorum. Onlar "kadınlar eziliyor" diyorlar. Ben, "böyle adaletsiz bir toplumda, böyle bozuk bir düzende kadınlar da ezilir, erkekler de" diyorum. Hattâ, erkeklere bir sorumluluk duygusu verildiği, "sen ailenin babasısın, çoluğunu çocuğunu sen geçindireceksin" denildiği için, erkeklerin kadınlardan belki daha da çok ezildiğini söyleyince, feminist arkadaşlarım üstüme yürüyorlar, beni neredeyse dövecek hale geliyorlar.
··1 alıntı·
389 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.