Gönderi

Bir grubun benimsediği tezlerin pratikle yanlışlanması sonucu içine kapanarak seçilmiş azınlık psikolojisine bürünmesi ve düşünceyi bütünüyle kendini haklılaştırma çabasına dönüştürmesi ihlasa aykırı bir kolektif tekebbürün tezahürüdür. Bu, hemen tüm cemaatî yapılarda gözlediğimiz bir durumdur. Otoriteye dayalı düşünme biçimi yerine bunu da reddetmeyen -çünkü bilgi edinme kaynaklarımızdan birisi de otoritedir- ancak ferdî serbestiyeti esas alan hür düşünce ikliminin varlığı şarttır. Düşünce üretimi –tanımı gereği, hiyerarşik değil bağımsızdır. Bu sebeple de dava adamı olmak ve davanın çilesini çekmiş olmak, saff-1 evvelden olmak ya da ehl-i fazilet olmak düşünce planında kimseye imtiyaz sağlamamalıdır. Bu, Risale-i Nur adına ortaya konan görüşler için de geçerlidir.
·
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.