Gönderi

Aşevi gibi herkesin karnını doyurup da aç kaldım. Terzi gibi her yırtığı dikip kendi söküğüme uzanamadım. Ben bu hayatta en çok kendi hakkımı yedim. Annemi çok üzdüler ama o kalktı yine çay demledi, yemeğini hazırladı.Yeni aldığı tencereden,balkonunda açmayan arsız çiçeğinden bahsetti ama hiç kalbindeki acılarını söylemedi. Ben yorulmadım ama ne olur bir daha bana seni tekrar kurtarmam gerekmiş gibi sızlanma. Ne olur bana yine çare benim sevgimmiş gibi bakma.Senin kalpsizliğine gençliğimden bir parça bile harcamayacağım. Sen vefanın ne olduğunu hayat seni de bir duvar dibinde göğsünde o kocaman boşluğun çaresizliğiyle bırakınca anlayacaksın beni sevmiyor oluşuna üzülmüyorum benim derdim daha çok, eğer sana onlara davrandığım gibi davransaydım beni sevecek oluşunla ilgili. Ne zor iş bu sevda Yüzünü bile hatırlamadıklarım fotoğrafımı göğsünde taşıyor sen adımı bile unutmuşsundur benim. sen neredesin ve nasılsın bilmiyorum. Seni değil seninle olan beni de değil, aslında sadece yalnızken göremediğim, yalnız biz beraberken görünen o şeyi özlüyorum. ne olur bir kurşun atsınlarda önüne serileyim. böyle sevgi mi olur. Allah biliyor ya inan ki kendim için üzülmüyorum. Ben ne olsa bakarım başımın çaresine, başımı kesseler alır yerden yürür giderim, şefkate ağlarım ama düşmana gözüm bile seğrimez benim. Ama sen böyle şeylere gelemezsin camını kırdığın eve giremez, gururunsuz yürüyemezsin. Ömrün uzun, bahtın açık olsun. hatta o kadar uzun olsun ki, günün birinde beni anla. Başka kötü söz etmeyeceğim. Hayatımda kötü giden ne varsa bir parça payın var. Oysa hangi mutsuzluğa düşsen çeker çıkarırdım seni. Nasıl bir senin yanında kalmak isteyip bir sana gelemedim. En çok seni sevip, bir sana kendimi sevdiremedim. Nasıl oldu bir kez omzunda ağlasam diye iç çekerken dişlerimi sıka sıka yutkunmak zorunda kaldım. Tüm bunlar nasıl, ne ara oldu Artık bu sevdaya yaka kaldırmayacağım. bir kere dağıt şu gönlümün dumanını, ulan ben senin için ne yeminler bozdum. her kapım açıldığında, bu kez farklı olur sandım.   Birinin seni sevmiyor oluşu elbet acıdır ama ben bu hikayede, sana öfkemi bile kaybettim. Düşün,nasıl kaybettin bunca şeyi. Adım atmana izin veriyor mu acaba omzundaki yaşanmışlıkların ağırlığı. Yüzünü geçtim sesini geçtim çok güzel gülmüşüm ne acılar görmüşüm geçtim saçlarının alnına düştüğü anı geçtim asil adımlarını, berraklığını, şeffaflığın, iyiliğini, kötülüğünü, defalarca çarptığım köşelerini geçtim. Gittiğim her yerde oturduğum her masada sen yanımda,neden ? kadere hesap soracak ve ödeşeceğiz elbet. öyle kolay değil yaktığın evin külüne buzlar gibi basıp da geçmek. bir zamanlar iki yakasına sarıldığım şu hayatın şimdi bir ucundan tutmaya hevesim kalmadığı için kırgınım ben sana son bir cümle diye başlayıp bin cümle dizişimi biliyorum. Şimdi boğazıma dayasan yeni bilenmiş bir bıçak,bir cümle kurmam. Dağlar aşılır tabi ama içimdeki suyu taşıramam artık sana. sana sunduğum merhameti daha önce bana sunmadı kimse ne hissedeceğimi benden iyi biliyordun ama durmadın işte ne diyeyim.
··
695 görüntüleme
•A okurunun profil resmi
Yorulduk.....
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.