Bu âna kadar şahit olduğumuz numunelere bakınca 'hak' kı kuvvetin doğurduğu anlaşılıyor. Kuvvetli olan haklı oluyor. O derece ki acizlere, zayıflara hakkı en kuvvetli olan dağıtıyor. Kuvvetlinin görüşü hak oluyor. Bir zayıf kuvvetlinin görüşünü hak olarak kabul etmek mecburiyetinde bulundukça hürriyet, adalet yerleşmiş olamaz. O kuvveti imkân derecesinde herkese dağıtmanın yolunu bulmalıdır.