Ertesi sabah şafak sökerken koştum işe. Mihalaki Hacistavri, benden de erkenciydi. İşçilerinden önce gel miş, mağazayı açıyordu.
"Uyuşuk bir çocuğa benzemezsin," dedi. "Seni yanı ma, teraziye alacağım."
Daha geceden gelip mağazanın önünde konaklamış Türk köylüleri vardı. Uzun yolculuktan iyice sersemle miş, ürkek ürkek