Monna Rosa
Monna Rosa, siyah güller, ak güller;
Gülce’nin gülleri ve beyaz yatak.
Kanadı kırık kuş merhamet ister;
Ah, senin yüzünden kana batacak,
Monna Rosa, siyah güller, ak güller!
İşte, bir devri derinlemesine etkileyen o fevkalade şiirin ilk kısmı. Sözleri ve oluşturduğu mana, bunun yanında okurken bıraktığı etki ele alınınca ya diğerleri şair değil ya da bu şiirden daha üstte olan birşey demekten kendimi alamıyorum. Sezai Karakoç yaşayan en büyük şairlerdendir dersem mübalağa yapmış olmam diye düşünüyorum. Peki, sadece şair mi? O aynı zamanda bir düşünür ve dava adamı. Bir mimar; Diriliş düşüncesinin mimarı. Monna Rosa şiiri ile ilgili ortalıkta süre gelen bir Muazzez Akkaya aşkı meselesi vardır. Ben bu hususta bir söz söylemek hakkına sahip olmadığımı ve etrafta gezen haberleri burada aktarmanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Çünkü Sezai Karakoç bu konuda evet böyledir dememiş hatta konuyu inkâr eder tarzda açıklamalar yapmış. Belki Muazzez Akkaya ya âşıktı belki de değildi ve dediği gibi akrostiş yazmak için isim olarak onu seçti. O bu konuda açıklama yapmazken kimsenin haddine olmasa gerek böyle bir aşk ile ilgili hikâyeleri oradan oraya yazmak.
Velhasıl; Bu şiir kitabında Sezai Karakoç’un ilk şiirleri olarak geçen 5 şiir ve 4 bölümü ile Monna Rosa bulunmaktadır. Monna Rosa ile ilgili Abdulvehap Ballı’nın kitabındaki şu kısmı sizlere aktarmak isterim.
Monna Rosa; Aşk ve Çileler, Ölüm ve Çerçeveler, Pişmanlık ve Çileler, Ve Monna Rosa şeklinde 4 bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde o, bir âşıktır. İkinci bölümde ise az çok olaylara nesnel bir şekilde bakmaktadır. Üçüncü bölüm sevilen kızın ağzından yazılmıştır ve Dördüncü bölüm artık ilahi aşka hasretini ifade eden aşığın ağzından anlatılır.
Şiirler 1 -Monna Rosa 
Sezai Karakoç
·
298 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.