Öncelikle bu kitabı daha önce okumadığım için gerçekten pişmanım. Kitabı okuyan 137 bin kişi eğer düzgünce anlayarak okuduysa gerçekten bu kitaptan çok şeyler çıkarılır. Hatta dejavu yaşıyormuş gibi bile olabilirsiniz.
1945 yılında İngiltere de yayımlanan bir roman aslında nasılda günümüzü anlatıyor. İşte buna kitabın eskimemesi ve evrenselliği deniliyor.
Ülkemizde de şuan sorunlar ortaya çıktığında hep suçun atıldığı bir günah keçisi yok mu? Var. Peki buna inanıyor muyuz? Koyunlar sağolsun.
Ülkemizde TBMM üyeleri ucuz fiyata yemek yerken halkımız arasında evine hiç et girmeyen kişiler var mı? Var tabiki olmaz olur mu ama vekillerimiz bizden kıymetli yoksa siz eskisi gibi olmasını mı istiyorsunuz. Gazz yağı alamadığğğ.
Peki siyasetçiler yüksek maaş alıp geçinemiyoruz derken halkın çoğu açlık sınırında asgari ücretle çalıştırılıp neyinize yetmiyor biraz kemerleri sıkın, market alışverişine tok karna çıkın deniliyor mu? Yes, of course.
Daha bu kitap ile ilgili neler neler söylerdim de malum Silivri soğuktur. O yüzden son bir örnek vermek istiyorum.
Covid19 salgını nedeniyle esnaf kan ağlarken, düğünler vs yasakken, AKP kongreleri tıklım tıklım dolu değil miydi? Peki ya şehirlerarası otobüsler 1 dolu 1 boş koltukken belediye otobüslerinde insanlar ağız ağıza gitmiyor muydu?
Gerçekten içler acısı. Okuyun gençler okuyun ve halimizi görün. Göz yummayın artık. Domuzlardan, köpeklerden korkmayın.
Son olarak asıl kitap incelemesine gelelim. Benim okuduğum baskısı baya eski Milli Eğitim Bakanlığına ait. Çevirisini de
Halide Edib Adıvar yapmış. Dolayısıyla okurken bazı eski kelimeler ile karşılaşabilirsiniz. Onun dışında çevirisi mükemmel. Yaşı daha genç olanlar için yeni baskıları öneririm.
George Orwell 'ın okuduğum ilk kitabıydı ama eminim son olmayacak. Kitabın daha ilk 10 sayfasını okuduğum da hemen anladım bu kitaba ara vermeden bitireceğimi ve öylede oldu.
Puanım 10/10
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246bin okunma