Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Eğer sevginiz sevgi doğurmuyorsa bu sevginizin, sevgi üretmediği anlamım taşır. Eğer seven kişi olarak yaşamımızı ortaya koyuyor ama sevilen bir kişi olamıyorsan, sevginiz güçsüzdür.
Sayfa 137 - epubKitabı okudu
··
3.058 görüntüleme
Sercan okurunun profil resmi
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
'nin
Değirmen
Değirmen
öyküsünde şöyle bir diyalog var; "Sen sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi? Pekala, ikincisine? Gene mi o? Üçüncü ve dördüncüye de mi o? Atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin?" Kalp, yalnızca bir tanedir. Herkese onu verirsen kalpsizleşirsin. Bazen buradaki diyalogdakinin tam tersi durum olsa dahi, olmaz. Her şeyinizi birine verseniz de olmaz. Bazen sadece olmaz, özellikle bir şeyi ne kadar çok istiyorsanız o kadar olmaz.
Sercan okurunun profil resmi
Sevilmek, gerçekten sevilmek nasıl büyük bir yorgunluktur! Başkasının heyecanlarının yükü haline gelmek nasıl bir yorgunluktur! Özgür olmayı, hep özgür olmayı istemiş bir insanı sorumluluk hamalına dönüştürmek: bazı duygulara cevap vermek, mesafeli davranmama inceliğini göstermek, sırf başkaları kendimizi bir heyecanlar prensi yerine koyuyoruz, insan ruhunun verebileceğinin azamisini kabul etmek istemiyoruz sanmasınlar diye. Nasıl da yorucudur varlığımızın bir başkasının duygularıyla olan ilişkisinin esiri olduğunu hissetmek! Öyle ya da böyle, ister istemez bir şey hissetmek, gerçekte tam bir karşılık bile bulmaksızın, biraz da olsa sevmek zorunda olmak nasıl bir yorgunluktur! Bu gölgeli fasıl, yaşandığı gibi silindi benliğimden. Bugün ne zihnimde, ne heyecanımda ondan bir iz var. İnsanoğlunun varoluş yasalarına dair, kendi başıma akıl edemeyeceğim hiçbir şey öğretmiş değil bana; bir insan olarak, içgüdüsel olarak bildiklerim var varoluş yasaları hakkında. Şöyle hüzünle hatırlayacağım bir zevk ya da gene hüzünle hatırlayacağım bir keyifsizlik de yaşatmış değil. Sanki bir yerlerde okuduğum bir şeydi bu ya da başkasının başına gelmiş bir olay, yarıya kadar okunmuş bir roman, geri kalanının eksikliğini duymuşum ama çok da üzerinde durmamışım, çünkü okuduğum kadarı, neredeyse baştan sona anlamsız olsa da kendi kendine yetiyormuş, eksik bölüm de, ne anlatırsa anlatsın daha fazla anlam katamazmış ona. İçimde tek kalan, beni sevmiş olan varlığa karşı bir minnet. Ama bu da soyut, şaşkınlık dolu, herhangi bir duygudan çok akıldan doğmuş bir minnet. Benim yüzümden birinin üzülmüş olmasına üzülüyorum; beni bir tek bu üzüyor, hepsi bu...
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.