Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Çocuklar nasıl yetiştirilmelidir?
Hαzrєtí Fαtımα Anamız’ın hayatından çıkmış şu 21 işaret bir yere yazılıp defaatle okunmalı, tefekkür edilmelidir. 1- İbadeti eksik olan annenin sütü eksiktir. Çocuklarınıza verecek olduklarınızı eksiltmeyin. Bir annenin sütünden çocuk hâyâyı, namusu, Allah’ın zikrini, muhabbetini alır. Bir süt diyerek geçme; bir adamın süt annesini değiştir, huyunun nasıl diğer kardeşlerinden farklı olduğunu görürsün. Tarih boyunca çokça yaşandı ve ispat edildi. Anne sütü sadece bir gıda değildir. İbadetsiz bir annenin sütü eksiktir; ondan sonra bu çocuğun namazlarını vaktinde kılmasını, oruçlarını hakkı ile tutmasını beklemek olmaz, zorlamaya mecbur kalırsın. 2- Bilmeyen konuşur, bilen susar. Susmak ile terbiye olun, susmak ile terbiye edin. Erkek ve kadın susmak ile hem terbiye edici olur hem de terbiye olur. “Oğlum sus” diyor ama kendisi 24 saat konuşuyor. Susmayı öğretmek susmak ile mümkündür. Çocuk konuşa konuşa edepsiz olur. 3- Kadının asaleti kandandır. Bu yüzden insanlar evliliklerinde Seyyid olmasalar bile hep bir Seyyide ile evlenebilme uğrunda veya kız ise bir Seyyide verilerek o aileye de Seyyid kanı bulaşması için özellikle bu gelenek Ortadoğu’da, Afrika coğrafyasında hala devam ediyor. Kadının asaleti kandan olduğu gibi ihaneti de kandandır. O yüzden kan meselesi önemlidir. Erkeğin maaşına, kızın boyuna bakma; ataları kim ona bak. 4- İtaati olmayan kadının duası kabul olmaz. Bu bir hakikattir çünkü Resulullah’da bunu defaatle beyan etmiştir. 5- İsraf yalanı doğurur. Bir evde israf varsa, israf eden kim ise önce kendisi sonra çocukları yalancı olur. 6- Kin ihaneti doğurur. Bu yüzden bir evin içerisinde kindarlık olmaz. 7- Allah ile arasında perdeler olanın Allah’a isyanı çok olur. Çünkü Cenabı Hakkı tanımadığı için isyanı çok olur. 8- Kadın odur ki kendini Cenabı Hakka götürecek olanı seçsin. Eğer seni Cenabı Hakkın kapısına götürüp O’nun zikri ile muhabbeti ile tanıştıracak olan bir adamsa, o şehrin zengin adamından daha zengini ile evleniyorsun ama senin haberin olmaz. Erkekler için de bu hakikat önemlidir. 9- Çocuklarınıza başarmayı değil, çalışmayı öğretin çünkü başarmak Allah’tandır. Sen bunu başarırsın oğlum dersen çocuğu hırslandırırsın. Kin ve nefrete büründürürsün. Başarının Allah’tan geldiğini bilmeyen çocuk başarısızlığını Allah’tan bilmeye başlar. Neden? Başaramadığında anne baba diyor ki “Allah istememiş” Başardığında ise “Aferin oğlum” Yani iyi not alınca çocuk aldı, kötü alınca öğretmen kötü verdi meselesi. Bu çocukların gönlüne ekilmiş bir nefret tohumudur. Çocuklarımıza çalışmayı öğretmek ile mükellefiz. Nasıl çalışacaklar, nasıl sebat edecekler… Allah isterse başarırsın, görevin çalışmaktır. 10- Konuşmayı değil, çocuklarınıza dinlemeyi öğretin. Konuşmayı öğretmek çok basittir çünkü insanoğlu konuşmayı bilerek gelir; izni çıkmadığı için o yaşa kadar konuşamaz. Hiç kimse çoluğuna çocuğuna konuşmayı öğretemez. İlla konuş dersin, evde herkesin konuştuğu bir yerde dinlemeyi unutmuş bir nesil ile karşı karşıyayız. Dili, düşünceyi, tefekkürü kıtlaştıran şey konuşmamak değildir; susmamaktır. Keşke sussak ve dinlemeyi öğrensek. 11- Meşguliyeti değil hizmeti öğretin. Çocukları bir şey ile meşgul olsun, ben rahatça televizyon seyredeyim demeyin. Çocuklar şurada burada oynasın biz de hanımla keyfedelim demeyin; bu dünya keyif yeri değil. Çocuklara 7 yaşına gelmeden hizmet etmesini öğretin. Sofrada, ev işlerinde, bir şeyi alıp getirmekte, mescitte, dergahta, camide, hayvanlara hizmet. Hizmet, hizmet, hizmet… Hizmeti oyun haline getirin, oyunu meşguliyet haline döndürmeyin. 12- Korumayı değil, korunmayı öğretin. Çünkü koruyan Hazreti Allah’tır. Kendini korumasını öğretin çocuğa ama bir başka şeyi korumak ile mükellef tutmayın. Yoksa bir zaman sonra Allah’ın değil, kendilerinin her şeyi koruyup kuşatabileceklerini zannediyorlar. 13- Biriktirmeyi değil, infakı öğretin. Bu memlekette en büyük ihaneti çocuklara kumbara dağıtarak yaptılar. O bir operasyondu, bir psikolojik harekattı. Çocuk yaşta herkese bedava kumbara dağıtarak hadi biriktir, biriktirdiğin kadar adamsın dediler. Çünkü her biri ellerinde kumbara ile marketin önüne geldiler, kumbaralar açıldı; birisinin çikolata alacak kadar, birisinin daha büyük bir oyuncak alacak kadar parası oldu; mahallesinde çok para biriktiren adam az biriktirene göre üstün gösterildi. Neden az biriktirdi öbür çocuk? Belki kumbarasına atmak yerine arkadaşına verdi. Bir çocuktan infak kültürü nasıl alınır anladın mı? 14- Tedbiri değil, temkini öğretin. Çünkü insan temkin ile yaşar. İmkanları mümkün eden Hazreti Allah’tır. Tedbirler temkine dönmelidir çünkü bir Takdiri İlahi vardır. Üstünü giydirip sokağa çıkarttırıyorsun göndereceksin; “Hasta olursun deme” sen kendini temkin ile böyle çık dışarı, kendini böyle koru, hasta eder Allah, şifayı veren Allah takma kafana” demezsen çocuğu şüpheci yaparsın. Sonra büyüdüğünde tedbir almaktan ötürü bir şeyleri sevmekten uzaklaşır. Neden? Aşkta tekdir yoktur çünkü. Aşık adamın tedbiri olmaz. 15- Sahip olmayı değil, sadakati öğretin. Çocuğun eline bir şey veriyorsunuz diyorsunuz ki “Buna sahip çık” (o elinde tuttuğu şeyi kendisine ait zanneder) peki sadakat nerede? Hiç kimse hayatı boyunca hiçbir şeye sahip olamaz her şeyin sahibi Hazreti Allah’tır, sana verilen emanettir” bilincini aşılaman için bu çocuğa sadakati öğretmen lazım. Sadakatli olan adam sahiplenmeden sahip çıkmayı bilen adamdır. Büyüdüğü zaman da hayatında sahip olduğu herşeyin sahibi kendisi zanneder. 16- Sevilmeyi değil sevmeyi öğretin. Çocuklarımızı öperiz, severiz ama onları sevgi manyağı haline getirmeyin. Onlara bir başka şeyi sevmesini öğretin. Bir başka insanın elini öpmesini, sevgi duymasını, alimin tabağının taşımasını… Bir başkasını sevmeyi öğrenmeyen adam Allahı sevemez. Bir açlık olmazsa insan yemeğin lezzetini anlar mı? Öyleyse çocuğa bir şeyi sevmesine fırsat verin. Dikkatle sevin onu, boğmayın. Çok sevilen bir adama Allah’ın aşkını anlatamazsın. Önce herkes ona karşı nefret duyacak, gözden düşecek ki sevilmenin değil sevmenin peşinde koşabilsin. 17- Bilmeyi değil, yapmayı öğretin. Çünkü Allah bizleri bildiklerimiz ile değil amellerimiz ile tartacak. Okuduğumuz kitaplardaki ameller hayatımıza giriyorsa bu ameller tartıya giriyor. Bu yüzden Avrupa’da yapbozlar yaygındır, bizim ülkemizde masal kitapları fazladır; daha çok öğrensinler yapıyoruz dersin ama bir şeyi yapmaktan bizleri uzaklaştırıyorlar. 18- Meşki değil aşkı öğretin. Zira meşk aşkın içerisinde bir vesiledir, asıl olan değildir. 19- Kötüyü değil iyiyi gösterin. Yani çocuklara bak bu kötü diyerek onlara karamsar bir dünya çizmeyin. Bak iyi olan şu adam var, güzel olan bir şey var, güzele götüren böyle güzellikler var… deyin; kötüden değil, her zaman iyiden örnek verin. Kötülerden verilen örnekler akılda kalıcı gibi görünse de, ruha zarar verir. Cami imamlarının cehennem ile korkutarak milleti namaza alıştıracağını zannetmesi gibi. Cehennem korkusu ile namaz kılınmaz, aşk ile namaz kılınır. Sen millete Cenabı Hakkın rahmetini anlat herkes neyden korkacağını vakti gelince öğrenir, bilir. Bu aşk yoludur, sevgi ile olur. Korkutmak ile değil. 20- Hakkını istemeyi değil, hakikati bildirin. “Oğlum hakkını almasını bil” Hakkın ne olduğunu bilmeyen bir toplumda, hakların çürümüş olduğu bir toplumda çocukların bu kadar hakkını alan tipler haline getirilmesi ne oldu? Hakikati örtmedi mi? “Kimsenin hakkını yemem, kimseye hakkımı yedirmem.” Hakkın sahibi Allah. O yedirirse öyle bir yersin ki. O yedirmezse yemezsin ama O yedirirse paşa paşa yiyeceksin. Yedirecekler sende yiyeceksin çünkü senin hakikatten haberin yok. Haklarımızı savunmayın biz çünkü hakkımızın savunucusu ve sahibi Hazreti Allah’tır. Hakkı savunacak olan Hazreti Allah’tır. Senin kafan ile baksak Hazreti Hüseyin Kerbela’ya gitmez dersin en sonunda. Kafan basmadığı için. Neden gitti? Hakkın sahibinin Hazreti Allah olduğunu bildi, hakikat için gitti. 21- Onlara 4 yaşına varırken secdeyi öğretin. Bir vesile ile secde etmeyi öğretin. Alnı secde görmeye başlasın ki o hakikat nurları kendisinde inkişaf eder bir hale bürünsün. youtu.be/QvuZ5cBZ7Sc
··
1.506 görüntüleme
Abdulkadir akyol okurunun profil resmi
Çocuğun yetiştirilmesi dahi onun kalubeladaki haliyle ilişkilidir. Ayeti kerimede dedelerimizden böyle gördük böyle inandık demeyin diye hepinize kalubela'da şahit tuttuk denmiştir. Yani bir insanın annesine ve babasına bana niye din öğretmediniz diye kızması hakkı değildir. Nasip meselesidir.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.