Sabitlenmiş gönderi
Şeyh Ubeydullah El Kadiri'nin Güzel sözlerinden seçmeler-
1- Vallahi gördüğüm bütün günahkar müslümanlar benden üstündür ve hayırlıdır. Çünkü o kişinin imanı zahir günahı ise gizlidir. Allah-u teala ise günahları bağışlayan ve örtendir.
2- İnsanları Allahu tealaya çağıranlar üç kısımdır. Birincisi hal ehli, ikincisi söz ehli, üçüncüsü hem söz
Sayfa 18Kitabı okudu
Korkarak günahlardan sakınan adama ehli takva denilmez.
Rabbine sığınan adama ehli takva denir.
Zaten rabbine sığınan günahlardan kaçıyor demeyiniz.
Sığınmakla, kaçmak birbirinden fersah fersah uzak kelimelerdir.
İki şehvetin kırılması
Ademoğlunu helak edicilerin en büyüklerinden bir tanesi de karnının şehvetidir. Bu şehvetten ötürü Adem Aleyhisselam ve zevcesi Havva Darülkarar’dan (Cennetten), Zillet ve İftikar evi, olan dünyaya atıldılar.
Çünkü onların ikisi şecere’den (buğday, üzüm veya incir ağacı demektir) yememekle emrolunmuşlardı. Fakat ikisinin şehvetleri onları galebe çaldı. Ta ki , şecereden yediler. Çirkin yerleri kendilerine göründü. Karın, hakikat noktasında bakıldığı takdirde, şehvetlerin pınarı, hastalık ve afetlerin kaynağıdır. Zira karın şehvetini tenasül uzvunun şehveti takip ediyor. Kadınlara karşı heyecanın şiddeti takip ediyor.
Sonra yemek ve evlenme şehvetini, dünya rütbesi ile mala karşı olan rağbetin şiddeti takip ediyor. Öyle dünya rütbesi ve mal ki, ikisi de fazla evlenmeye ve fazla zevku safaya dalmaya vesiledirler.
Sonra fazla mal ve rütbeyi, kara cahilliklerin çeşitleri, münakaşalar ve çekememezliklerin nevileri takip ediyor.
Sonra bu iki şehvet arasında riya ve böbürlenmenin felaketi, zenginlikten gelen felaket ve azamet afeti doğup meydana geliyor.
Sonra bunlar insanoğlunun kindar ve hasud olmaya, düşmanlık gütmeye ve buğzetmeye davet ederler. Sonra bu durum sahibini zulmetmeye, münkeri irtikap ve fuhşiatta bulunmaya sürükler. Bütün bunlar, midenin ihmal edilmesinin meyvesidir.
Bu mideden doğan oburluk ve tıkabasa doldurmanın kötü neticeleridir.
Eğer kul açlıkla nefsini terbiye eder, şeytanın mecralarını daraltırsa, muhakkak ki, nefsi Allahın taatine yöneletecektir.
Kendisini dünyaya dalmaya, geçici dünyayı ahirete tercih etmeye ve bu şekilde dünyaya yapışmaya sürüklemeyecektir.
İhyayi Ulumiddin – İmam-ı Gazali
Okur Takip Önerileri
Derdin anatomisi
1-İnsanoğlunun bugün yaşadığı dünyada en büyük probleminden bahsediyoruz, insanlar öleceklerini unuttular, birinci meselemiz bu, ölümün bir gerçek olduğunu o denli unutmuş bir hayatın içindeyiz ki, bitmek tükenmez hayatın içinde olduğumuzu zannıyla güncel hayatımızı kurtarmanın derdini meşru kabul ediyoruz. Diyoruz ki ya insan dünyasını elbette
Doğruyu bulmadan önce yanlışın ne olduğunu bilmeniz gerekiyor.
Bilmek yaşamakla mümkün olan bir şeydir.
Kendi yanlışlarından arınmış bir adam doğruyu bulma yolunda hızlı bir yol alıyor olabilir.
Cesaret korkusuzlukla anlatılabilecek bir mesele değildir.
Korkusuzluk, korkunun karşısında oluşan bir duygu biçimidir.
Korkusuz olmak bir duruştur.
Cesur olmak iste bir fiil gerektirir.
Cesaret baştan aşağıya doğruyu beyan adına verilen bir mücadeledir.
Doğruyu bilip yaşarken, karşısına çıkan her türlü engeli elindeki her türlü imkan ile aşmayı başaran adama cesur adam denir.
Değiştirilemez unsurları ile vakit kaybetmemeli.
Değiştirilebilir unsurlar üzerinde çalışmalı.
Değiştirilebilir unsurlar ile imkan hasıl olur.
Mutluluğun zıttı mutsuzluk mudur?
Hayatımızda bir şeyi elde etmenin bize mutluluk vereceği inancımızdan ötürü bir şeyin olmama halinde kendimize biçtiğimiz mutsuzluk durumu söz konusu oluyor.
Bir şeyin mutluluk verecek olması o şey yaşanmadan evvel karar verebileceğiniz bir durum değildir.
Bir fikir adamı olmaya çalışırken bir fikrin adamı oluyor olabilir misiniz?
Fikir adamı olana kadar geçmişten beri var olan bir değeri tekrar etmeye mecbur olacaksınız.
İslam dünyasında bir genc İmam-ı Gazali okumadan hakiki manada bir bilinç düzeyine ulaşamaz.
Fikir adamı, içinde yaşamış olduğu toplumun problemlerinden sıyrılabilmesi için doğru argümanları kullanabilme yeteneğidir.
Her şeyi takdir eden Allah olduğunu unutmayın. insanlara çalışırsan imamı azam olursun çalışırsan fatih olursun diyerek makamlardan makanları takdir edenden haberdar olmadığınızı aşikar etmeyin. Binlerce insana karşı konuşuyorsunuz her kelimenizi edebe uygun olmalı yoksa bilesiniz ki bu kelamlar kaderinizi etkileyecek, kendinizden küçük gördükleriniz imanlı giderken Allah korusun siz şüphede gideceksiniz belki de. O yüzden makamı verenden şüphe etme, makamlara gelenlerin o makamları hak ettiklerinden de şüphe etme onlara gereken saygıyı duy ki sen de vefat ederken imanlı şüphesiz gidesin. Allah'ın velilik makamlarına oturttuğu kullarından şüphe edersen, Başta Abdulkadir geylani hazretlerinden şüphe edersen, tarikat adabından şüphe edersen, verilen zikirlere okunan yasin-i şeriflerden şüphe edip bu kadar yasin-i şerif okumaya ne gerek var, deyip alttan alta içten içe insanları şüpheye itersen , bir gün gelir hiç beklemediğin anda tuzak kuranların en hayırlısı olan sana belki bir tuzak kurmuştur. Kader yerini bulur şüphe çukuruna düşüverirsin dikkat et.
düşmanını iyi tanımayan dostunun kıymetini bilemez. Sağlığın kıymetini insan hastalık gelince anlarmış. Nefsinin ne kadar kötü bir dost olduğunu anlayabilmek ise onun her zaman hayrını isteyen gerçek dostunun kıymetini bilmesine vesile olacaktır.
kaderiniz sizin kalbinizden geçenler kalubeladaki halinize göre yazıldı. Kalubelada tevvekkül edip seçim yapmaktan geçenler de vardı ki bu da bir seçimdir. Seçim yapanlar da vardı. Başımıza gelen kötülükler bizim nefsimizden, iyilikler ise rahmeti ilahiden gelmektedir. Ancak bütün hepsi Allah'ın takdiridir. Bizleri yoktan var eden Allah bizlere zorlayarak bu yükü vermedi, dağ taş kabul etmedi biz insanlar kabul ettik. Ameller niyetlere göredir. Eğer niyetimiz de Allah'ın rızasını aramak var ve fiillerimiz de bozukluk var ise bu bizim hatamızdır, kalbimizdeki bozuklukların tamiri çeşitli imtihanlara tabi tutuluyoruz, bu imtihanlar ise Ben sizin rabbiniz değil miyim? hitabına Rabbimizsin cevabını samimiyetle verebiliyorsak ümit var olup bir gün kalbimizdeki hastalıklardan nefsimize olan esaretimizden kurtulabileceğimizi ümit ediyoruz.