Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

tartışmaya devam etmek istemiyormuş gibi: – İnsanlar türlü türlüdür; kimi duyguları kolaylıkla, kimi de zorlukla hazmeder, diye cevap verdi. Ama ben bu düşüncesine hayran olmuştum. Birdenbire ona döndüm, sıkılganlıktan kurtularak konuşmaya başladım: – Çok doğru, o kadar güzel bir şeye değindiniz ki , dedim. Evet, bir duyguyu başka bir duyguyla değiştirmek, yerine başkalarını koymak gerekir. Dört yıl önce Moskova’da bir general tanımıştım. Gerçi onu çok tanımıyordum ama biraz çaba harcasa kendini çok saygın bir hale getirebilirdi. Hem bundan başka bu olay da pek akıllıca bir şey sayılmayabilir ama… Her neyse, generalin çocuğu, daha doğrusu iki kız çocuğu birbiri ardından kuşpalazından ölmüştü… Bu ölüm onun üzerinde korkunç bir etki bırakmıştı, hep kederleniyor, kederleniyordu. Öyle ki insanın içi sızlamadan yüzüne bakmak imkânsızdı, en sonunda aradan hemen hemen altı ay bile geçmeden öldü gitti. Ölümüne bu iki kız çocuğunu kaybetmesinin sebep olduğu da bir gerçektir. Öyleyse bu general yeniden nasıl canlandırabilirdi? Cevap: Aynı kuvvette bir duygu ile! Yani ölen iki çocuğunu mezardan çıkarıp vermek gerekti. Yani bunun gibi bir şey. Böylece öldü. Hâlbuki ona hayatın geçici bir şey olduğu söylenir, her yıl kuşpalazından ölen çocuklar için takvimden istatistikler gösterilebilirdi… O, emekli bir generaldi. Nefesim kesilerek durdum. Birisi: – Bunun onunla ilgisi yok dedi. Vasin bana: – Gösterdiğiniz örnek, bu olayla aynı cinsten olmamakla beraber yine de ona benziyor, meseleyi de aydınlatıyor, dedi. IV
Sayfa 277
·
57 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.