Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

432 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
64 günde okudu
" Nietzsche Ağladığında " açıkçası isminden dolayı merakla alıp okuduğum bir kitaptı. Başta sadece Nietzsche'nin iç dünyasına tanıklık edeceğiz diye düşünürken birden psikanalizin kurucularından Brauer'ında feryatlarınada tanıklık etme olanağı sağlıyor. Tabi Freud'un tespitlerini göz ardı etmemek lazım. Bu üç ünlü karakterin nasılda bir araya geldiğini merak etmemek elde değil dimi? ;) Yazarın, harika bir kurguyla ve gerçek bir takım olayları, varoluşçuluk, nihilizm, özgür irade, inanç, kader, yalnızlık ve gerçek mutluluk gibi kavramlar ile birleştirip işlendiği felsefik ve psikolojik bir roman. Kitap akıcı dili ve muhteşem olay örgüsüyle sizi olaylara öyle bir dahil ediyor ki, ben kendimi Nietzsche ve Brauer arasında geçen sohbetlerin bir üçüncü kişisi olarak hissettim. Durum böyle olunca, kendi hayatıma dokunacak bilgileri not edemeden de duramadım. Ki bence herkesin hayatından izler taşıyan bir eser. Kitabın konusuna gelecek olursak, 19.yy Viyana'sında psikanalizin kurucularından olan Brauer ünlü düşünür ve sanatçıların doktorudur. Brauer'in fikirlerini paylaştığı, uzun uzun tartıştığı sırdaşı ise Freud 'tur. O zamanlar daha tanı ve düşünceleri ünlenmese de geleceğe sinyalini veren biridir. Bir gün Brauer' in yanına Salome adında bir kadın gelir ve arkadaşına yardım etmesi için bir ricada bulunur. Bahsi geçen arkadaşı Nietzsche 'dir.Nietzsche oldukça dik başlı, kimseye güvenmeyen, yalnız, inatçı kendi bildiğini okuyan etrafa karşı duvarları olan ilginç bir karakterdir. Brauer ona nasıl yardım edeceğini düşünürken Freud 'tan da akıllar alır. Nietzsche ile başladıkları tedavi giderek ilginç bir hal almaya başlar. Filozofun ruhunda derin yaralar açan Salome’nin planıyla bir araya gelen Dr. Breuerle Nietzsche arasında müthiş bir inatlaşmayla başlayan ve birbirlerinin yaralarına ilaç olmaya giden süreçte oluşan dostluğun geçirdiği aşamalarda psikolojik çözümlemeler yapmak; hayata,duygulara ve insanlara filozofun gözünden bakmak gerçekten muazzamdı. "Korkular da yıldızlar gibi hep oradadırlar, ama gün ışığı hep onları gizler." Kendini arayan ya da tanıdığını sanan “ben” in kendiyle yüzleşmesinin, kendine bile söyleyemediklerini kabullenmenin,ruhuna iyi geleni inşa etmenin; hem kurguya dayalı hem de gerçek kişilerden yeniden oluşan bu kurgu gerçekliği, hem biyografik hem tarihsel ve düşünsel yönüyle hak ettiği değeri sorgulatmıyor. Böylesine felsefik bilgilerin ve düşüncelerin edebiyatla harmanlanması unutulmayacak bir lezzetti, herkese tavsiye ederim. :)
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202351,9bin okunma
·
12bin görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.