Bir kitabı ilk kez bu kadar karmaşık duygularla bitirdim.
Bir insana yapılabilecek en büyük kötülüktür ona hak ettiği sevgi vermemek ve onu hiçliğe itmek. İnsanın benliğini sarsan yegane duygudur hiçlik.
Kafka'nın iç dünyasındaki yıkımı her seferinde hissetmek bana kapana kısılmışım ve boğulmamak için çırpınıyormuşum hissini veriyor.
Babaya Mektup'la tanıdım ilk kez Kafka'yı. Ve bu naif yüreğin sevgisizliği hakettiğini hiç düşünmedim. Bir insan eğer en yakınından bile o hakettiği sevgiyi göremezse hayatın hiçliğinde yok olur. Hem de kendini bir hiç gibi hissederek.
Dönüşüm, farklı bir kurgu; farklı bir anlatım. Hatta kitaba başlamadan önce konusunu sevmeyeceğimi sanıp bu önyargı ile okumayı düşünmüyordum. Ta ki bu kitabı kesinlikle okumalısın yorumunda bulunup hediye edilmesine kadar.
Şimdi iyi ki okumuşum diyorum. Ve okuyacaklara keyifli okumalar diliyorum...