Yeşil Peri Gecesi “Benim istediğim kuru samanların altından şarıl şarıl akan suları göstermekti. Her şey yolundaymış, dünya bok kokmuyormuş gibi yapan milyonlarca insana, ‘bir kere bari sağına soluna bak, çürüyor dünya görmüyor musun?’ demekti.” Kapak Kızı’nı o kadar beğenerek okumuştum ki Şebnem’i Şebnem’den dinlemeyi ferah bir zaman aralığına bırakmak istedim fakar romanın okunması hiç de kolay değildi. Bir kadın olarak özellikle okumak daha da zordu. Şebnem’in mağduru oynamayı kendisinin seçmesine üzülmedim mi? Üzüldüm. Şebnem, hayata tutunmanın cesaret istediğini, mağduru oynamanın daha kolay olduğunu söyleyerek yaşamını yok etmekle meşguldü. Sakat babaya bakmanın ağırlığı, anne tarafından terk edilmişliğin boşluğu onu Osman’a itmişti ama Osman da onu korumak yerine kullanan adi insanlardan birine dönüşmüştü. Tembeldi, korkaktı, kısaca vur ensesine el ekmeğiniydi. Ayfer Tunç’un Şebnem üzerinden anlattığı cinsellik ve ahlak üzerine eleştirileri, kullandığı dilin sertliği kitabı okurken hem sorgulatıyor hem de üzüyor. Şebnem’in güzelliğini akrabalarından intikam almak için zehirli bir ok gibi kullanması, güzelliğinden başka hiçbir kabiliyetinin olmadığını düşünerek güzelliğini kullanarak hayata tutunmaya çabalaması da bir başka gerçek. Romanda toplumun kokuşmuşluğunu, iki yüzlülüğünü, kadının nasıl da nesne olarak değerlendirildiğini görüyoruz. Şebnem ise kötülükler olmamış gibi davranamıyor, gözlerini kapayıp geçemiyor hiçbir şeye. Başına ne gelirse de bundan geliyor işte. Yine de kendine yapılanın öcünü almadan durmaması, onu ölüme götürecek öcler alması onun tek cesur davranışı. Tek dostu Gün ile birbirlerinden başkaları kalmıyor. Kitapta belirli bir zaman akışı yok. Bazen 23 sene öncesine bazen 2 yıl öncesine bazen de 70 gün öncesine gidiyor. Ara ara şimdiki zamana geliyor. Şebnem’in jübile planını gerçekleştirdiği zamana. İşin sonunda öleceğinden emin olduğu ve hatta ölmek istediği plan işlemeye başladığında aslında ölmek istemediğini çaresizce fark ediyor. Yaşamanın dayanılmaz güzelliğine yenik düşüyor, bu sefer de yaşamak için çabalıyor. Yarım kalan gerçek aşkına kavuştuğunda güçleniyor. Bambaşka Şebnem oluyor. Gerçek hayatta hayatın her türlü dibini görmek zorunda kalmış insanların var olduğunu hatırlamak insanın içini eziyor. Üzerine konuşulacak çok fazla şeyin olduğu romanı bitirdiğimde Şebnem’e hem hayrandım hem de kızgın. Hayatını en başından kurtarmayı değil de bitirmeyi tercih ettiği için kızgındım.

Yeşil Peri GecesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20207,4bin okunma

·

130 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nur