Eser, kadının eski devirlerdeki rolü ve toplumsal statüsünden başlayıp, Fransa ve İngiltere örnekleri ile beraber günümüze kadar devam eden tarihi gelişiminden bahsediyor... İlkçağlarda, henüz toplumsal bir rolün ya da statünün belirgin bir biçimde gelişmediği dönemlerde, kadınlar ve erkekler üzerine değerlendirmeler yapan yazar, kadının o dönemde de ikinci plana atıldığını ifade ediyor. Buna dair çeşitli örnekleri bizlere aktarıyor. Modern devirlere gelmeden önce Ortaçağ zihniyetinin kadına verdiği değer ve kadının o dönemdeki rolü gibi konular ele alınırken, nihayet Fransız Devrimi'nin gerçekleşmesi üzerine kadınların kendilerini ifade etmek için aradığı ortam da doğmuş oluyordu. Bu devirde Feminizm akımının ilk kıvılcımları ortaya çıkmakla beraber, Olympe De Gouges gibi isimlerin de tarih sahnesine adım attığını görebiliyoruz. (Kendisinin Kadın ve Kadın Yurttaş Hakları Bildirisi isimli eserini de öneririm) En nihayetinde eser günümüzdeki çağdaş kadının üzerinde duruyor ve burada da kürtajdan feminizme kadar tartışılan birçok konu gündeme getiriliyor. Genel anlamda merakla okuduğum ve beğendiğim bir kitap oldu. Sizlere de tavsiye ederim, sadece kadınların değil erkeklerin de okuması gereken bir eser olduğu düşüncesindeyim.

Kadınların En Güzel TarihiMichelle Perrot · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020484 okunma

·

837 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.