“Senin için bin tane olsa yakalarım.” dediğimi duydum. Bu cümleleri okuduğumda içimde bir şeyler gerçekten rahatladı. Çünkü Emir sonunda biraz bile olsa Hasan’ı anlamaya başlamış gibi hissettim. Hasan için çok üzüldüm çünkü mutlu olabilecekken yine hayat onun karşısına bir şeyler çıkardı. Emir ise belki de hayatla daha acımasızca karşılaşmış olabilir çünkü o yaptığı her şeyle yetişkin olunca yüzleşebildi. Sohrab’ın başına gelenlere değinmek bile istemiyorum çünkü o kısımları okurken gözlerim hep yaşlıydı. Afganistan’ın da başına gelenler beni çok üzdü. Bir ülkenin ve halkının başlarına gelebilecek en kötü şey yaşandı. Hem evsiz kaldılar hem vatansız. Üstelik ülke iğrenç bir tarikatın ellerine düştü. Baba’nın davranışlarıyla bağlantı kurabildim. Bazı yerlerde ona biraz kızsam da onu anladım çünkü o da iki arada kalmıştı. Yazarın gerçekten güzel anlattığını düşünüyorum, okurken ben de yaşadım diyebilirim. Bu nedenle de 10 puan verdim.