Felsefe dünyasının yerlisi olan bir dostumun kurduğu sohbet sofrasında otururken konu “ölüm”e geldi:
“Ay dost, bilir misin en rahat ettiğim yer mezarlıklardır. Okumasını bilene nice kitaplar vardır orada. Dinlemesini bilene nice öğütler vardır orada. O nedenle haftada en az bir kere mezarlıklara giderim. Mezarlıkları canlı olan toplumun medeniyeti diridir.”