Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar. Geçti istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni; Bırak vehmimde gölgeni Gelme, artık neye yarar?
Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
Bahar ne de güzel geldi. Bayram da geçti. İnsanlık yerinde saysa da, hayat bir şekilde yolumuzu bulduruyor
İyiydim. Baharın ikindi vakti nasılsa öyle serindim.
Sevmek ile beğenmek arasındaki farkı biliyor musun Pooh?
Hayır Piglet, anlatsana.
Eğer bir çiçeği beğenirsen onu koparırsın. Ama onu seversen hergün gelip sularsın.
Dağlar da didilmiş renkli yünler gibi atılacaktır.
İşte o zaman tartıları ağır basan kimse,
Artık hoşnut olacağı bir hayat içindedir o.
Fakat tartıları hafif gelen kimse.
O vakit onun anası Haviyedir.
Ve bildin mi, Haviye nedir?
Kızışmış bir ateştir!
De ki: "Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilave etsek (denizlere deniz katsak); Rabbimin sözleri tükenmeden önce denizler tükenirdi."
Bir şey bulmuştum. Yaşamayı kolaylaştıracak, güzelleştirecek bir şeydi. Unuttum sonra. Yine kendim oldum, kaçınılmaz ve imkânsız kendim." Belki bir sabah biz de değişiriz