Derin düşüncelere daldığı saatlerde, kendinden geçtiği sırada, uzun süre bir münzevi ıssızlığın, bir dağdaki kovuğun, hayatla ilgili hiçbir şeyin, ne insan, ne bitki, ne su, hiçbir şeyin kendini Tanrı'ya verdiği sırada kendisini rahatsız etmeyeceği bir köşenin özlemini çekmişti. Bu saf bir sevgi özlemi, fiziksel duyuya karşı bir nefret duygusu idi.