– Buyur, imzala!
– Ne imzası?
– Birleşmiş Uluslar Yasası,
Bırak takazayı,
hadi bas imzayı!
– Bastım tuğramı işte:
Sultan Palamut!
– Şunu da imzala!
– O da neyin nesi?
– İnsan Hakları Evrensel Bildirisi...
Ve sen ki Avrupa Konseyi üyesi,
adın çıkmış demokrata...
Bas imzayı a kerata!
— Bastım tuğramı işte:
Ben ki Sultan Palamut!
Yerde taş, gökte bulut,
Sen de bunu unut!
– At şuraya da imzanı!
– O nedir?
– Helsinki Sonuç Belgesi.
– Eyvaah!
Nereye vurduk, nerden çıktı sesi?
Yaktın bizi demokrasi!
(El çırpar) Çabuk gelsin,
Çağırın vak'anüvisi!
– Hooop dedik...
Çağırdın geldik.
Her koşulda, her durumda emir ve ferman
velinimetimiz bulunan
Sultan-ibn-is-sultan
hem daltaban, hem kaltaban
Sultan Palamut Han!
Ömrü uzuuun olsun efendimizin.
Olmayacak duaya,
Âmiiiin!
Bizden söylemesi:
Başlıyor, başlıyor, başlıyor,
başlıyor bittiği yerde
bu tarih dersi.
Başıbozuklara on kuruş
askerlere yüz para.
Anlayan beri gelsin,
anlayana yok para!
Onsekiz yaşından küçükler
giremezler çadıra!
Çünkü içerde demokrasi,
ayıptır söylemesi,
son derecede müstehcen...
Hadi başlıyor
demokrasi...
Bayanlar, baylar!
İçerde,
dünyanın sekizinci garibesi!
Gelin, girin, görün,
alın ibret dersi!