Kitabı değerlendirmeden önce, bu kitabı aldığımdan okuduğum zamana kadar ki süreci anlatayım: Bu kitabı 2015 yılında almıştım. Alırken büyük ümitlerle almıştım çünkü bunu araştırma eseri olduğunu zannetmiştim. Konuyu görünce araştırma eseri olduğu zannına kapıldım üstündeki koskoca roman yazısını görmeden... Ondan sonra roman olduğunu fark ettim ama yine de teyit etme arzusu doğmuştu içimde. İmza gününe gittiğimde kendisine sormuştum, "bu roman gerçek mi?" diye. O da "yok kardeşim, hepsi kurgu, kendim kurguladım" deyince samimî bir dille, ben de hayal kırıklığına uğrayıp okumaktan vazgeçmiştim. Geçen günlerde Kurtlar Vadisi Pusu'nun eski bölümlerini izlerken Polat Alemdar'ın bu kitabı okuduğunu görüp, bu eserin elimde olduğunu hatırladım ve artık tekdüze romanlardan sıkıldığımdan, o zamanlar ilgimi çekti ve okumaya niyetlenip başladım ve nihayetinde bitirdim. Gelelim eserin içeriği hakkındaki görüşlerime; Eserde beklediğimden üst seviyede bir bilgi aktarımı vardı. Bilgi aktarımı yoğun olduğundan eserde olay örgüsü güzelce kurulmuş ve kurguda herhangi aksaklık çıkmamış. Bundan dolayı eseri kısa zamanda anlayarak okudum. Beni etkileyen kısımlardan bir tanesi de ön-Türkçe kelimelere yer verilmesiydi. Bence bu sayede ve yoğun bilgi aktarımı sayesinde dönemin içindeymişsiniz gibi hissediyorsunuz. Eserde cümle tekrarları olmaması hoştu ancak kelime tekrarları gözüme çarpmıştı. Örneğin ikircimli kelimesi, birçok karakterin hâlini tasvirde kullanılmış, "başka tasvir seçeneği yok muydu?" diye beni düşünmekten alıkoyamamıştı bu vaziyet. Eserin konusuna gelirsek, ilgimi çektiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Bunun nedenini söylemeyeceğim, çünkü eğer okuyan olursa, -her ne kadar kurgu da olsa- kitabın son kısmında nereye bağlandığını görünce bana hak verecektir. Oluşturulan karakterler de beklediğimden farklıydı, bunu olumsuz anlamda demiyorum. Çünkü kurgu olan baş karakter Öktem Peygamber, beklediğim gibi yalnızca vaiz bir şahsiyet değildi. Aynı zamanda savaşan, sosyal hayat ile uğraşan biriydi. Tabii ki peygamberleri bunla itham etmiyorum ancak günümüz algısında bu düşünce yaygın olduğu için böyle bir tasvirle karşı karşıya kalacağımdan korktum. Yanındaki önemli yoldaşların kendisine katılma hikayeleri ayrı ayrı işlenmiş ve çok hoş olmuş. Diğer karakterler hakkında bilgi vermek istemiyorum çünkü romanı okuyanların hevesini kaçıracak bir bilgi vermekten imtina ediyorum. Velhasılıkelam çok güzel konusu olan, itinayla kurgulanmış ve kopukluk hissettirmeyen bir olay örgüsü dizayn edilmiş. Ahmet Turgut'unn ilk romanı imiş. Bence bunu göz önünde tutarsak, çok büyük bir iş başardığını görürüz...

Bozkırın Sırrı : Türk PeygamberAhmet Turgut · Kapı Yayınları · 20191,383 okunma

·

839 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.