Bu kitap Stefan Zweig'ın okuduğum eserleri arasında en beğendiğim ve en etkilendiğim kitap oldu. İçerisinde 3 öykü var. Kutsal kitaplardan ilam alınan bu öykülere kendi acı ve yaşanmışlığından izler eklemiş. Sanki Avrupa kaynaklı değil doğulu bir yazarın kaleminden çıkmış gibiydi kitap. 3 öykünün her biri ayrı güzeldi. Rahel'in Yakup peygamberle yaşadığı zor imtihan ve ardından Allah ile konuşması, çok etkileyiciydi. Sonrasında Nuh peygamber ve tufan zamanında gönderilen güvercinin tufan geçtikten bir süre sonra yeniden insanlık dünyasında savaş ve kargaşa tufanına şahitlik etmesi çok güzel anlatılmış. Zaten şairane bir üslup kullanılmış genelde devrik cümlelerle sağlanmış bu. Son öykü Virata'nın etrafında dönen bir arayış ve doğruyu bulamayış hikayesi ise en düşünmeye sevk eden öykü oldu. Virata ne kadar kaçarsa kaçsın insanlara dokunup onların hayatlarını etkileyebiliyordu. Çünkü insanız ve sonsuz bir zincirin parçasıyız. O zincirden çıkktığımızı ve inzivaya çekildiğimizi sansak bile asla ayrılamayız. İslam'da da bunu görüyoruz aslında. Ayrıca İnsan Ne ile Yaşar kitabını da anımsattı bana. O da çokkkk sevdiğim bir kitaptır.
Sonuç olarak ; okuyucusuna çok rastlamadığım bu incecik kitabı tavsiye edebilirim. (Gerçi 1000k'da okuyan çok insan varmış. Yeni farkediyorum . demek ben geç keşfettim. Neyse geç olsun ama olsun diyelim. ☺)
Nice güzel kitaplara!