✍DİPÇE :
Yazar, 1962 yılı Nobel konuşmasında
"Günümüzde tanık olduğumuz evrensel korku, bilgimizin birdenbire çok gelişmesinin ve fiziksel dünyadaki kimi tehlikeli etkenlerin manipüle edilmesinin bir sonucudur. Anlamanın öteki yönlerinin bu büyük aşamaya yetişemediği doğrudur. Fakat bu yönlerin aynı düzeye ulaşamayacaklarını ileri sürmek için bir neden yok. Bunun gerçekleşmesini sağlamak, yazarın sorumluluklarının bir parçasıdır." der ve insanları anlamak ve anlatmak isteğini her fırsatta vurgular.
Bunu yaparken de doğanın ve çocukların dilinden sıkça faydalanır. Steinbeck demek Salinas Vadisi'nde bir çift göz ve içkin bir yürek demek, doğru bir yakıştırma olur sanırım.
Al Midilli adlı kitapta da Jody adlı bir çocuğun ailesi ve yaşadığı çevre ile ilişkisine uzanıyor yazar. Çocuk karakterlerin gözünden dünyaya bakmayı ve onların unuttuğumuz dünyalarına dönmeyi sevenler için ilgi çeken bir okuma sunan kitap; Steinbeck'in diğer kitaplarının gerisinde kalmış. Oysa doyumsuz gözlemlere sahip bu kitap büyüklerdeki duygusal kırılmaların kaynağına, bir çocuğun sorumluluk arzu, kaygı ve hüzünlerine bulaşmış hayvan sevgisine yalın ve örtüsüz bir yaklaşımla ulaşıyor.
Yazarın karısı Conger'in anılarından, Steinbeck'in ağladığı tek anın evcil faresi öldüğü zaman olduğunu öğreniyoruz. Ayrıca bu anılarda " John duygusal olmakla birlikte sadistliği onun mizacı ile şekilleniyordu . Özellikle kadın misafirler geldiğinde faresini dışarı çıkararak kadınları korkuturdu." İfadesi yer alıyor. Bu bağlamdan yola çıkarak küçük Jody ve Billy Buck karakterlerine yazarın kendinden kesitler kattığını söyleyebilirim.
Steinbeck'in harika betimlemeleri ve incelikli ruh tahlillerini okumak ve tatmak üzere ; İnci, Fareler ve İnsanlar kitaplarından sonra birbirine bağlı dört öyküden oluşan Al Midilliyi de ortaokul ve lise öğrencilerine ve külliyat okurlarına tavsiye ederim. Esen kalın.