Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

335 syf.
·
Puan vermedi
·
31 günde okudu
''İnsan aşılması gereken bir şeydir. Onu aşmak için siz ne yaptınız?'' (sf. 6) Böyle Söyledi Zerdüşt - Herkes İçin ve Hiç Kimse İçin Bir Kitap - Sahiden de, hem herkes için hem de hiç kimse için bir kitaptır bu eser. Çünkü kendine has edebi üslubu ile kendini diğer felsefe kitaplarından ayıran, yalın, aforizmalardan oluşan, yer yer şiirsel diliyle okunması kolaydır. Bundan da öte, insanın aşılması gerektiğini ve nasıl aşılacağını anlatması sebebiyle herkes içindir. Fakat aynı zamanda hiç kimse içindir. Çünkü kitabı anlamlandırmak, içselleştirmek, okuyabilmek her insanın yapabileceği bir şey değildir. Zira ‘’Anlamak başka, anlamlandırmak başka.’’ Zerdüşt'ün kendi ifadesiyle, insanların inanç levhalarını yıkan bir eserdir bu; hem de öyle alttan mesajlarla değil, direkt ve net bir şekilde yerle bir etmeyi amaçlayan. (meraklılarına minik bir dipnot: Nietzsche'nin fikirlerini bu kadar açık ve öz bir şekilde ifade etmesinde hayatının büyük bir bölümünde mücadele etmek zorunda kaldığı hastalığının da etkisi olduğu öğrenilmiş. Yazar; yaşadığı şiddetli baş ağrıları, göz ve mide sorunları, sancıları sebebiyle odaklanma problemleri yaşıyor ve yazmak adına bir sonraki atağın gelmesinden önce sayılı dakikalara sahip olduğu için yazabildiği süre zarfında düşüncelerini kısa ve açık bir şekilde dile getirmek zorunda kalmış.) Benim Nietzsche'yle ''resmi'' olarak tanışmam bu eser vesilesiyle oldu. Daha öncesinde felsefesinin temeline ve hayatına dair internetten kısa okumalar yapmış, belgesel ve videolar seyretmiştim. İlk defa ne zaman, nerede duyup da keşfettiğimi tam olarak hatırlayamadığım bu filozof, uzun süredir amansız bir merak içinde bırakmıştı beni. Sonunda tanıştığım için mutluyum. Aslında kitap okumakta zorlandığım bir dönemde başladım esere -ki normalde bu tür eserler için en uygun zaman değil gibi gözüküyor- fakat benim için muhtemelen en uygun vakitlerden biriydi. Zira gün içinde kitabı elime alıp birkaç paragraf okuma isteğini sık sık yaşamaya başladığımı fark edince doğru vaktin geldiğini ve bu kitabın bana iyi geleceğini anlamıştım. Öyle de oldu. Birçok anlamda iyi geldi bana bu eser. Dönelim kitabın içeriğine... Nietzsche’nin söyleyicisi olarak seçtiği Zerdüşt; insan ile üstinsan arasında bir konumdadır ve insanlara kendilerini aşmaları gerektiklerini, nasıl aşacaklarını ve üstinsana ulaşacaklarını anlatır. Eser, dört bölüm ve okumaktan komşu sevgisine, evlilikten ölüme birçok konuyu ele alan çokça kısımdan oluşuyor. Kitabı keyifle okuduğumu söyleyebilirim. Lâkin Nietzsche'nin fikirlerini okumak keyfili olduğu gibi bir hayli yorucuydu da elbette. Özellikle art arda fazla sayfa okuduğumda kitabı bırakma ve kelimenin tam anlamıyla soluklanma, sindirme ihtiyacı hissettim. Zaten bir çırpıda okunacak, okunsa da verim alınabilecek bir kitap değil bu; ben de okumamı bir aylık bir sürece yayarak yaptım. Nietzsche'yi anlayabilmek için önümde upuzun bir yol var. Fakat bir adım atıp başladım bu yola. Eskisi gibi ne zaman, nereden, nasıl yola başlayacağımı düşünmüyor olmak ve artık henüz çok başında da olsa o yolda olduğumu bilmek mutluluk verici. Felsefeyle ilgilenenlerin okuması gereken kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum. İyi ki okumuşum dediğim kitaplardan, satırlar üzerine düşünmeye devam edeceğim, bir gün yeniden okumayı hedeflediğim kitaplarda oldu Böyle Söyledi Zerdüşt...
Böyle Söyledi Zerdüşt
Böyle Söyledi ZerdüştFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202037,6bin okunma
·
82 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.