Kübra
@kubracelikkk
''görülecek, işitilecek, tadılacak, okunacak, yazılacak, yapılacak o kadar çok şey birikiyor ki, bundan sonra hayatımın bütün bunlara yetişmeyeceğinden korkuyorum.''
İstanbul
256 okur puanı
Haziran 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Sabitlenmiş gönderi
Odamda beni kitaplarım bekler. Bu yegane tesellidir.
Sayfa 65 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Kant'ın o unutulmaz meşhur cümlesi..
''İki şey,'' dedi yüksek sesle, ''beni kendisine hayran bırakır: Üzerimdeki yıldızlı gök ve içimdeki ahlak yasası.''
Sayfa 62 - Metis YayınlarıKitabı okudu
''mutlak olarak iyi olan tek şey, iyilik yapma isteğidir.''
''Neyin gerçekten ahlaka uygun olduğunu, 'mutlak anlamda iyi' kabul edilebileceğini bilmek ister misiniz?'' diye söze başladı Kant.
''Akıl,'' dedi Fransız filozof. ''Bilimlerin ilerlemesini sağlayan, akıldır!''
''Sağlıktır,'' diye cevap verdi faydacı Green.
''Hoppala! Akıl mı, sağlık mı? Bir hayduta akıl, sağlık veya cesaret versek, bu onu olsa olsa daha tehlikeli yapar... Bir kötülük dehası olur çıkar! Hayır, işte söylüyorum, mutlak olarak iyi olan tek şey, iyilik yapma isteğidir.''
''Ama önce iyiliğin ne olduğunu bilmek gerek!'' dedi Green.
''Hayır, dürüst ve iyi olmak için hiçbir bilgiye ihtiyaç yoktur,'' diye konuştu Kant. ''Herkesin nasıl davranması gerekiyorsa öyle davranması yeterlidir. Herkesin her zaman ve her yerde doğruyu söylemesini istediğim için doğruyu söylüyorum. Bendeki ve başkasındaki insanlığı her zaman ulaşılacak bir amaç olarak görüyorum, asla basit bir araç olarak değil.''
''İşte gerçek bir ahlak yasası,'' diyerek takdir etti iki misafir.
Sayfa 50 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
işte Kant'ın ahlak yasası
''Profesör,'' diye lafa girdi Fransız filozof, ''Mizaçlarımız bizi daha akıllı veya az ahlaklı yapar mı?''
''Ben mizaçlardan bahsetmiyorum,'' diye cevap verdi Immanuel Kant, büyük bir ciddiyetle. ''Tabiatınız ya da koşullar ne olursa olsun, akla sahip olduğunuz sürece, ahlaklı
Sayfa 48 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Kant'a göre herkes vücudunu dinlemeli ve kendi sağlığı için yararlı olanı belirlemeliydi. Filozof kaygılarını azaltmak için sıkı bir rejim uyguluyordu. Ama insan doğası hakkında yüksek bir ideale sahip olan filozofumuz, vücudundan çok bilincine boyun eğiyordu.
Sayfa 47 - Metis YayınlarıKitabı okudu
''Sibirya'da yaşayanlar çok fena ayyaştır... İspanyollar ciddi, tedbirli ve çok gururludur. Fransızlar çok ince adamlardır. Tedbirli ve inatçı İngilizler ise yabancı oldukları her şeye tepeden bakarlar. Almanlar, her konuda olduğu gibi aşkta da dürüst ve düzenlidir.''
Sayfa 38 - Metis YayınlarıKitabı okudu
..Profesör Kant, biraz daha insaflı davranmaya karar verdi. Tanrı'yı, özgürlüğü ve ölümsüz ruhu ahlak dünyasında sihirli bir değnekle diriltecekti:
''Sakin olun,'' dedi hafif bir gülümsemeyle, ''Özgürlüğü, Tanrı'nın varlığını, ruhun ölümsüzlüğünü ispat edemiyor oluşumuz, onları düşünemeyeceğimiz anlamına gelmez. Bu sorular bilim alanında yanıtsız kalsa da, ahlaki bakımdan çözümsüz değildir.
Az önce bahsettiğim yalancıyı yalan söylemekle suçluyorsak onu işlediği suçtan sorumlu tutuyoruz demektir! Ancak özgür insan işlediği fiilden sorumlu tutulabilir. O halde o da özgürdür! O halde ne kadercilik vardır ne de hafifletici sebepler. Buyurun bakalım, ne olacak şimdi? Bu durumda yalancıya ağır bir ceza vermeliyiz! Gayet basit, değil mi!
Pratikte, eylemlerimizden sorumlu olduğumuzu, ruhlarımızın yaşamaya devam edeceğini ve Tanrı'nın iyi niyetli insanları günü gelince ödüllendireceğini varsaymamız gerekir... Öte türlü, kötü niyetli ve mutlu olmak, dürüst ve mutsuz olmaktan daha iyi olmaz mıydı?''
Sayfa 30 - Metis YayınlarıKitabı okudu
''Ben burada size inançtan değil, bilgiden söz edeceğim. Örneğin özgürlüğü ele alalım, özgür eylemi,'' diye başladı söze: ''Tümüyle özgür bir biçimde, çıkar gözetmeden bir şey yaptınız mı hiç? Emin olamayabiliriz. Hiçbir zaman bilemeyeceğiz belki de. Özgür eylem veya davranış açıklanamaz, çünkü açıklandığı zaman özgür olmadığı anlaşılır. Yine de her şeyin, öyle, kendiliğinden olduğunu da söyleyemeyiz. Doğada başlangıç yoktur, yalnızca neden ve sonuç ilişkileri vardır.
Diyelim ki bir yalancı var. Onun davranışını açıklamak için kötü çevresi yüzünden yalan söylemeye başladığını, çocukluğundan itibaren kötülük yapmaya itildiğini, yalancının kaderinin bu olduğunu söyleyeceğiz... İyi ama özgürlük bunun neresinde?''
O gün birçok öğrenci, Profesör Kant'ın ''metafizik'' adı verilen silahı kuşanıp gökyüzüne yükseldiğine, doğaüstünün kalesini yerle bir ettiğine tanık oldu. Kant, Tanrı'yı kendi silahıyla vurmuş, özgürlüğün icabına bakmış, ölümsüz kabul edilen ruhu da can çekişmeye terk etmişti.
Sayfa 27 - Metis YayınlarıKitabı okudu