''görülecek, işitilecek, tadılacak, okunacak, yazılacak, yapılacak o kadar çok şey birikiyor ki, bundan sonra hayatımın bütün bunlara yetişmeyeceğinden korkuyorum.''
Türk edebiyatının ilk psikolojik romanı kabul edilen, Mehmet Rauf’un ''İlk eserim son üstadıma'' ifadesiyle Halit Ziya Uşaklıgil’e ithaf ettiği romanı, Eylül.
Eylül, benim Mehmet Rauf’tan okuduğum ikinci eser oldu. Öncesinde Genç Kız Kalbi’ni büyük bir hayranlıkla okumuş ve çok sevmiştim. Yazarın, özellikle bir erkek yazarın, içinde yaşadığı
Evet, evlerin kokuları vardır. Orada yaşayanların kokularıdır onlar. Her evin kokusu vardır, sakinlerinin genelde algılamadığı, ancak yabancıların fark ettiği.
''Profesör,'' diye lafa girdi Fransız filozof, ''Mizaçlarımız bizi daha akıllı veya az ahlaklı yapar mı?''
''Ben mizaçlardan bahsetmiyorum,'' diye cevap verdi Immanuel Kant, büyük bir ciddiyetle. ''Tabiatınız ya da koşullar ne olursa olsun, akla sahip olduğunuz sürece, ahlaklı
Lev Tolstoy'dur. Hələ müqayisə də olunurlar. :)
Dostoyevskinin deyəsən, 5 kitabını oxumuşam və hər biri üçün “çox yaxşı kitabdır”, “möhtəşəmdir” kimi şeylər deməsəm də, o pessimist yazılarında özümü görürdüm. Düzdür, çox tanınan bir yazıçıdır deyə, bir az bayağı kimi səslənir
''Hətta o zamanlar ilk o kitabını oxuyub bəyənmədikdə özümü pis hiss etmişdim ki, niyə digərləri oxuyub bəyənir, mən isə bəyənmirəm. :( ''
yalnız değilsiniz..
“... kendi küçük hayatlarını dar kafalı küçük formüllere göre yaşayanları, bir araya toplaşmış sürüler dışında var olamayan varlıkları, yaşamlarını başkalarının düşüncelerine göre kalıplara sokanları, kölesi oldukları çocuksu kurallar nedeniyle gerçekten yaşamayı ve birey olmayı beceremeyenleri düşününce bir iki kez acı kahkahalara boğuldu."
Sayfa 302 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu