"Arzu genellikle arzunun gerçeklesmesiyle karşı karşıya konularak düş, düşlem, temsil tarafına atılır. Ama işte arzu burada üretimin tarafına geri götürülmüştür, modeli artık tiyatro-Oedipus'un hikâyesi nin bitmez temsili - değil, fabrikadır ve "arzu üretiyorsa, gerçeği üretir... arzunun nesnel varlığı Gerçek'in kendisidir. Arzu burada olmayan ya da özlemi duyulan/eksik olan bir nesnenin temsili/yeniden sunumu değil, bir üretim etkinliği, bir durmak bilmez deneyleme, bir deneysel montajdır. "Arzu makinedir" ünlü önermesi böylelikle ikili bir polemik kapsama sahiptir: 1) düşü bilinçdışının "kraliyet yolu" olarak gören psikanalitik fikri reddeder; 2) kendisi de varoluşun üretilmesi sorununu ortaya atarak ve arzunun altyapıya ait olduğunu" ileri sürerek Marksizmle birleşmekten ziyade ona rakip olur (fabrika-bilinçdışı modeli tiyatro-bilinçdışı modelinin yerine gecer)."
-François Zourabichvili, Deleuze Sözlüğü, Say yayınları, syf: 29-30