Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Ben şimdiye kadar hayata uyan bir tek ekonomi nazariyesi görmedim. Devletçilik yapmayan liberal bir rejim, az çok serbestlik vermeyen devletçi bir rejim, mülkiyeti kökünden kazımış bir komünist idare, programını harfi harfine tatbik eden bir sosyalist hükümet görmedim. Evdeki pazar çarşıya uymuyor. Hem efendim, anlamadığım bir şey var. Neden cemiyet, devlet ferdin ihmallerinden, tembelliklerinden, beceriksizliklerinden, kabiliyetsizliklerinden mesul olsun? Bizim mutfağa yanaşma kedi gibi dadanan aç adam, kendi hatalarının mı, içtimai nizamın mı kurbanıdır? İşsiz kalmak çok defa tembelliğin, ahlaksızlığın, beceriksizliğin cezası değil midir? Sendikalar veya sosyalist devlet bu cezayı mükâfata çeviriyor ve işsizi besliyor. İşte bunu anlamıyorum. - Çünkü işsizlik kapitalist cemiyetin problemlerinden biridir; kütle hâlinde bile olsa, ekonomiden başka cepheleri göze görünmez. Aç adam iyi bir misal değil. Çünkü tek. Birçok individual (bireysel) hususiyetleri olabilir. Onu mutlaka yanlış kurulmuş sosyal bir nizamın kurbanı gibi alamayız. Kendi ahlak veya irade hatalarının suçlusu da olabilir. Bırakalım onu. İşsizi değil, işçiyi alalım. Onun kazancı istihsaldeki (üretimdeki) rolünün tam karşılığı mıdır? Ne dersin? - Ölçü yok. - Değildir, tam karşılığı değildir. Yahut birçok liyakatli işçiler için değildir. Çalışanlar ve sermayeciler arasında kazanç farkları nisbetsizdir. İktisadi huzursuzluğun bundan doğduğu bellidir. Kabul etmiyor musun? Besim balkonun parmaklığı hizasında ağabeyisine arkasını dönerek birkaç adım attı, sonra geri döndü ve cevap verdi: - Evet, fakir-zengin âşikâr. Fark büyük. Haksızlık da belli. Ciğeri beş para etmez heriflerin milyoner, değerli adamların fakir oldukları görülmüyor değil. Bunlar mâlum. Çare ne, onu söyle. Mülkiyetin kalkacağına inanmıyorsun. - Buna lüzum da yok. Bir insanı istihsaldeki rolünün tabiî neticesinden mahrum etmeye lüzum da yok. - Anladık. Çaresi ne? Tatbiki mümkün bir şey söylemezsen kafam almaz. Nazariyelerle başım hoş değildir. - Çaresi kazancı ayarlamaktır. Herkese hakkını vermek. Müsavi miktarlarda değil. Çünkü insanların istihsaldeki rolleri ve cemiyete faydaları birbirinin aynı değil. Liyakatle kazanç birbirine uygun olursa, hasreti çekilen sosyal adalete kavuşulur.
Sayfa 83 - Ötüken Neşriyat, 48. basımKitabı okudu
·
185 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.