İki kuruşluk çay bardağı dolusu servetimize, lafta çok baktım yok insanlığımıza, çalmayı en çok sevdiğimiz enstrüman olan çenemize, kanaat bildiğimiz zeka sefaletimize, hoşgeldiniz gelişmek nedir bilmeyen Türkiye’mize! Sefanızı da mümkünse saray yönünden «Elbette Viyana’daki Schönbrunn Sarayı’ndan bahsediyorum» aşırıverin, ışıkları kapatayım mı? ÇİSEM: Yo yo, açık kalsın Açık kalsın ki Işıklar içinde uyusun Tıngırlarımız giden Hermès’e. Merak etmeyin; bu masal uyutmayacak Zira masal değil Uyuşturmayacak, Zira tiyatro değil. (Çöp konteynırı devrilir: youtu.be/7e6ysyb7-vs) YİNE ÇİSEM: Ya da öyledir söz veremem. • Hakka Sığındık, Hüseyin Rahmi Gürpınar tarafından 1919 yılında yayınlanmış polisiye romanıdır. Birinci Dünya Savaşı’nın henüz sonlandığı, yokluğun biçare dönemindeki İstanbullu’ların korkulu rüyası hâline gelen yangınların üzerine yetmezmişçesine ilave olan İspanyol gribi musibeti, trajik olayları da beraberinde getirecektir. Yoksul halkın bacasından süzülen yemek kokularıyla karın doyurdukları, camdan cama uzanan dedikodu ağlarına meze olan Hacı Ferhat Efendi ile Hafız İshak Efendi konakları; ardı ardına yaşanan ani ölümleri önlemek için çare tasarlarken aradıkları umudu onlara gelen tehtit mektubunda bulurlar. Konaklardan ardı ardına çıkan cenazeler üfürükçü Abdâl-ı Velî Hazretleri’nin marifeti olduğu gibi, evdekilerin akıbeti de bu sahtekârın mektuplarındaki talimatların uygulanmasına bağlıdır. Sayfalar ilerleyecek ve biz Abdâl-ı Velî’nin kudret kaynağını bulmak maksatıyla maceranın göbeğinde bulacağız kendimizi. • Hüseyin Rahmi, bizleri batıl inançların vahim gülünçlüğünden yola çıkıp yoksulluğun, kimsesizliğin katı gerçeğine varan bir Türkiye’ye yolcu ediyor. Hiç yabancılık çekmiyoruz, hafiften bir baş dönmesi sadece, sonra bir bakıyoruz bu eser 1919 yılında yayınlanmış, evet doğru okuyoruz, yüz küsür yıldan yüz adım pay çıkartamamışız kendimize. Gürpınar’ın betimlemelerinden buram buram tanışıklık kokuyor, gram ilerlememiş, zerre akıllanmaktan itinayla kaçınmışız. Evvela bu gidişe kaptırmışsak kendimizi; daha çok üfürülecek kaderimiz, sömürülecek vergimiz ve ancak bir ekran uzaklıktan bakabileceğimiz altın musluğumuz olur bizim. Talihsizliğe bakın ki teselliyi gidip uğursuz bir yaz gecesinden gazi çıkan Iphone-u Şerif’lerde arıyor oluruz. • Kitabı İspanyol gribi hakkında bir iki bilgi kırıntısı toplayabilmek, biraz da empati kurabilmek amacıyla satın almıştım ve üzülerek söylüyorum ki bu beklenti ile kitaba başlamamalı, her ne kadar kitapta yaşanan tüm cümbüş bir şekilde bu sebebe bağlanıyorsa da Sevgili Gürpınar romanın sahnesini öyle bir kurmuş ki, koskoca hastalık kendine yer bulamamış, bir noktadan sonra olaylara öyle bir kapılıyorsunuz ki hastalığın aklınıza gelmeyeceğine garanti ederim. • Hüseyin Bey’in tarzıyla az çok tanışık iseniz bu kitaptaki son dakika golünün hiç de beklenmedik bir pozisyondan geldiğini fark etmişsinizdir. Birkaç sayfa önceden mendilleri hazırlamak gereklidir, zira gözlerimiz yağmaya yer arayacak. • Son olarak, bu milletin konteynırı ile oynayamazsınız! Teşekkürler.

Hakka SığındıkHüseyin Rahmi Gürpınar · Everest Yayınları · 20201,447 okunma

··

793 görüntüleme

Batu

@nihiladmirari ·

19 Eylül 2021 20:50

Ulysses gibi inceleme, içinde teatral bir hava var. Deli dolu tarzınız takdire şayandır, teşekkürler bizdendir.

Çisem

@Kampfwagen ·

19 Eylül 2021 20:55

Ay ricalar ederimdir, çok mutlu olmuşumdur! 😭🎉💕✨

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.