Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

288 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bankacı Eğitimden Problem Tanımlayıcı Eğitime
Fakültenin birinci sınıfında ilk önerilen kitaplardan biriydi
Ezilenlerin Pedagojisi
Ezilenlerin Pedagojisi
. Müzeden fuara, tiyatrodan resim- sanat galerisine koştuğumdan okumaya pek zaman ayıramamıştım. Ama o zamanki düşüncelerimle şu anki düşüncelerim çok farklı. Bu yüzden iyi ki o zaman değil de; şu anda çevremi daha iyi anlamaya ve görmeye çalışırken okumuşum diyorum. Gerçekten de kitapların zamanı var. :) Özgürlüğe, pedagojiye adanmış bir yaşamdır Paulo Freire'nin yaşamı. Tam ismiyle Paulo Reglus Neves Freire, Brezilya doğumludur. 20. yüzyıl yeni/ilerici eğitim anlayışının öncülerindendir. Freire babasından "zeki ve çevresinde sevilen biri" olarak bahsederken; annesini "dindar ama iyiliği isteyen dindar ve sabırlı biri" olarak anlatır. Buna bakıldığında Freire'nin düşünce yapısını etkileyen ilk ve önemli etkeninin aile yapısı olduğu görülebilmektedir. Freire'nin düşünce yapısı ve görüşleri; doğup büyüdüğü bölge, ailesinin ve eşinin fikirleri, sürgün yıllarıyla sürekli gelişmiş ve ilerlemiştir. Freire, ezenlerin karşısında, ezilenlerin ve yoksulların yanında olmayı ilke olarak benimsemiş özgürleşme/özgürleştirme mücadelecisidir, devrimcidir.
Ezilenlerin Pedagojisi
Ezilenlerin Pedagojisi
, baskıcı, geleneksel eğitim anlayışını "bankacı eğitim modeli" şeklinde yorumlayarak; özgür, çağdaş, ilerici eğitim anlayışını benimseyen "problem tanımlayıcı eğitim modeli" şeklinde yeniden yaratmıştır. Geleneksel, yani bankacı eğitim modelinde insan; insanileşemez, özgürleşemez, özgürleştiremez. Fakat çağdaş, yani problem tanımlayıcı eğitim modelinde insan, bireydir. Birey olabildiği ölçüde de toplumcu, sosyaldir. Birey, özgürdür, düşünür, tartışır, yorumlar, üretir, araştırır. Gelenekselci eğitimde öğretmen anlatır, öğrenci dinler; öğretmen konuşur, öğrenci susar. (Bankacı Eğitim Modeli) Çağdaş eğitimde, bilgi akışı gelenekselci eğitimin aksine çift yönlüdür. Öğretmen ve öğrenci birlikte öğrenir ve öğretir. (Problem Tanımlayıcı Eğitim Modeli) Freire, kitabın birinci bölümüne eğitimin asıl amacı olan "insanlaşmak"la başlar. İnsanlaşma, insanın ve insanlığın en temel sorunudur. Fakat asla göz ardı edilecek, arka plana atılacak bir konu olamaz. İnsanlaşma, ezenlerin iktidarlığı sırasında gerçekleşemez. Ezen-ezilen konumları olduğu müddetçe; adaletsizlik, sömürü, baskı, şiddet olur. Tüm bu sorunlar insandışılaşmaktır, yani ezilenlerin özgürlük, adalet, eşitlik, özlemiyle kazanılır. Özgürleşme tek yönlü gerçekleşecek bir oldu değildir elbette. Bunun için sadece ezilenler değil, ezenler de özgürleşmelidir. Bu özgürleşme sadece somut olarak değil, soyut da olmalıdır. Düşüncede, zihniyette özgürleşmektir. Mevcut iktidarlarını kullanarak sömüren, ezen, şiddet gösterenler özgürleşmeden insan da gerçek anlamda özgürleşemez. Freire, bir köylü ile söyleşi yaparken köylü şunları söyler: "Köylü, bağımsız olduğunu anladığı zaman, bağımlılığını aşma cesaretini kazanmaya başlar. O zamana kadar patronuna hak verir ve 'Benim elimden ne gelir? Ben sadece bir köyüyüm' der." Ezilen, kaderci tutum takınan, çaresizliğini elinin üstünde tuttuğu müddetçe ezilen olmaya mahkumdur. Buradaki kadercilik, "uysallık kisvesi" altındaki bir üründür aslında. Yani kadercilik, halkın ve ezilenin asli niteliği olduğunu düşünülemez. Kitabın ikinci bölümünde ezen-ezilen ilişkisi öğretmen (özne) - öğrenci (nesne) ile anlatılır. Bu ilişkide öğretmen anlatıcı, öğrenci ise sabırla dinleyendir. Dolayısıyla bu süreçte eğitim monotonlaşır, cansızlaşır, taşlaşır; anlatma - açıklamadan uzaklaşır. Öğretmen ezber, teorik bilgilerle öğrenciyi (nesneyi) "doldurur", yani belirli kap şeklini verir. Öğrenci (nesne/kap) ise ne kadar dolarsa, doldurulursa o ölçüde "iyi" olur. Öğretmenin ise doldurması da aynı oranda arttıkça "iyi" niteliği de artar! Sonuç: Bankacı Eğitim Modeli. • Eğitimin İsmi: Tasarruf Yatırımı • Öğrenci: Yatırım nesnesi • Öğretmen: Yatırımcı Halbuki gerçek, asıl, beklenilen ve istenilen eğitim; insanların yaratıcı güçlerini geliştiren, sorgulayan, merak ettirendir. Bankacı eğitim modelinde insan seyircidir, yeniden yaratıcı değil. Bankacı eğitim modelinde dikkatimi en çok çeken kısım şudur: "Öğrencilerin dinlemesine dayalı ders saatleri, okuma ödevleri, 'bilgi' değerlendirme yöntemleri, öğretmen ile ders arasındaki mesafe, sınıf geçme kıstası: Bu konfeksiyon yaklaşımdaki her şey, düşünmeyi engellemeye yarar." Bu alıntı en çok düşündüğüm kısımlardan biri oldu. Fizik, Tarih, Kimya, Coğrafya, Matematik gibi derslerin teorik/pratik olarak birbirinden çok farklı olduğunun bilincindeyizdir hepimiz. Fakat dersleri anlatma, öğretme, bilgileri ölçme değerlendirme, ders süreleri olarak tüm dersler birbirinin aynısıymış gibi uygulanmaktadır. Bir Fizik ile Tarih dersi; anlatımı, ders süresi, ölçme-değerlendirmesi bakımından aynı olabilir mi, bir tutulabilir mi?! Kitabın üçüncü bölümünde eğitimin, insanlaşmanın olmazsa olmazı "diyalog" üzerine durulur. Diyalog analiz edilir. Diyaloğun asıl amacı dünyayı adlandırmaktadır. Diyalog için şöyle bir ayrım mutlaka anlaşılmalıdır. Diyalog, kendi insanın kendi doğrularını diğer insanlara dayatması, bu insanlar arasındaki düşmanca polemik oluşturmak veya tartışmak olamaz. Diyalog, derin bir dünya ve insan sevgisi varsa var olur. "Eğer ben dünyayı sevmezsem -hayatı sevmezsem, insanları sevmezsem- diyaloğa giremem." (sayfa 109) Diyalog alçakgönüllülükle var olur. "Ötekileri hep cahil olarak damgalıyorsam ve kendi cehaletimi hiç fark etmiyorsam nasıl diyalog kurabilirim?" (sayfa 109) Diyalogcu insan, eleştireldir. Olumlu/olumsuz olarak tarafsızca görüş bildirebilendir. Diyalog güven varsa var olur. Sevginin, alçakgönüllüğün olmaması güvensizliği oluşturur. Diyalog umut varsa var olur. Umut, kollarını kavuşturup beklemek değildir. "Mücadele ettiğim sürece, umut beni hareketlendirir ve umutla dolu mücadele ettiğim yerde de bekleyebilir." (sayfa 111) Bankacı eğitim, diyalog karşıtıdır, iletişimsizdir. (Mevduat yatırma) Bunların aksine problem tanımlayıcı eğitim, araştırır, araştırmasını disiplinler arası bir ekip çalışmasıyla inceler. (Yeniden sunmak) Dördüncü bölümde, diyalog karşıtı ve diyalog kuramlarından bahseder Freire. • Diyalog karşıtı: Boyun eğdirme(fetih), Böl ve yönet, Manipülasyon, Kültürel istila. • Diyalog kuramları: İşbirliği, Özgürleşme için birlik, Örgütlenme, Kültürel sentez. Kitabın son kısımlarında ise, İspanya ve ABD gibi ülkelerdeki öğretim üyeleri, pedagoglarla söyleşiler mevcut. Freire'nin kitapta bahsettiği on kitabı da paylaşmak istiyorum. Birkaçını daha önce görmüştüm, okumayı çok istiyordum. Sanırım bu kitap sayesinde daha fazla ertelemeyeceğim onları.
Lenin'in Düşüncesi
Lenin'in Düşüncesi
Sevginin ve Şiddetin Kaynağı
Sevginin ve Şiddetin Kaynağı
Yeryüzünün Lanetlileri
Yeryüzünün Lanetlileri
Sömürgecinin Portresi Sömürgeleştirilenin Portresi
Sömürgecinin Portresi Sömürgeleştirilenin Portresi
Demokratik Devrimde Sosyal Demokrasinin İki Taktiği
Demokratik Devrimde Sosyal Demokrasinin İki Taktiği
1844 El Yazmaları
1844 El Yazmaları
Somutun Diyalektiği
Somutun Diyalektiği
İnsan Bilimleri ve Felsefe
İnsan Bilimleri ve Felsefe
Ahlaklı İnsan Ahlaksız Toplum
Ahlaklı İnsan Ahlaksız Toplum
Bolivya Günlüğü
Bolivya Günlüğü
"Güçsüzle güçlü arasındaki çelişkiye kayıtsız kalmak tarafsızlık değil, güçlünün yanında olmaktır." Ezilenlerin ve özgürlüğün pedagogu, yetişkin eğitimcisi, kültür işçisi
Paulo Freire
Paulo Freire
bugün tam 100 yaşında! :) Verimli okumalar.
Ezilenlerin Pedagojisi
Ezilenlerin PedagojisiPaulo Freire · Ayrıntı Yayınları · 20211,190 okunma
··1 alıntı·
1 artı 1'leme
·
3.842 görüntüleme
yolgüncesi okurunun profil resmi
Kitap tanıtımı için teşekkürler .Emeğinize ve kaleminize sağlık
duygu okurunun profil resmi
ben teşekkür ederim, sağ olun✨
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.