Gönderi

344 syf.
8/10 puan verdi
Mitolojiyi çok severim. Ama mitler üzerinden kurgulanmış romanları ayrı bir severim. Tıpkı bu kitapta olduğu gibi. Maya mitolojisini zevkle okuyorsunuz. Ki aklımda çok şey kaldı ve bu yönde araştırılıp kitaplar alacağım daha çok benimseyebilmek için. Casiopea Tun, yanlış zamanda ve yanlış burçta doğduğunu düşünen, talihsizlikler dizesinin peşinde dolandığı ve üstelik zorba bir aileyle, bir hizmetçi gibi yaşadığı bir dönemde tüm bu şansızlıklarının, talihsizliklerinin bir sandık ile çevrilmesini okuyorsunuz. Casiopea’nin açmaması gereken bir sandık ve içersinde bir Maya tanrısı vardır. Ölüm tanrısı. Ama bir ölüm tanrısı hiç bu kadar tatlı olmamalıydı. Kesinlikle ona kitap boyunca ne ben ne de Casiopea düşmemeliydik ama elimizde değildi anlayacağınız. Sandığın açılmasıyla elinden çalınan Diyar’ını almak isteyen Hun-Kame ile uzun bir yolculuğa çıkan Casiopea aslında o çokta istediği özgürlüğüne kavuşur. Özgürlük, macera, görmek istediği şehirler bir yana bununla beraber, güçsüzlük, yapması gereken fedakarlıklar hatta ve hatta kitabın sonunda yapılacak en büyük fedakarlığı gene Casiopea yapmış oldu. Aşkından vazgeçti. Diğer insanlar için kendini feda etti. Tüm bunların yanında bir Maya tanrısına merhametli olunması gerektiğini çok iyi bir şekilde gösterdi. Casiopea çok sevdim çünkü asla oturup ağlayan, kendini yetersiz ve güçsüz gören bir kadın karakter olmadı ki kitabı bu yönünden dolayı çok ayrı bir sevdim. Casiopea büyükbabasına, o gıcık kuzeni Martin’e -ki sonunda onca şeye rağmen ona bile merhamet etti- ve Hun-Kame’nin ikiz kardeşi ve krallığını elinden alan Vucub-Kame’ye bile cesurca sonuna kadar savaştı. Başlardan okurken içine girmekte azıcık zorluk çeksem de bir yerden sonra fazlasıyla alıp götürüyor sizi kitap. Mitoloji severler kesinlikle Casiopea Tun ile tanışmalı.
Yeşimin ve Gölgenin Tanrıları
Yeşimin ve Gölgenin TanrılarıSilvia Moreno-Garcia · İthaki Yayınları · 2021312 okunma
·
553 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.