Yusuf, 10 güzel yılını içeride feda ederken aslında dışarıda da bambaşka bir hapis hayatı yaşanır. Bunun en canlı tanığı ise Mikail'dir. Yusuf'un bu yakın arkadaşı, "Bakma burası da başka bir hapishane" diyerek durum tespitine soyunurken, birlikte çıktıkları yayla macerasında kendi hesaplaşmasına da girişir: "Doğru ya da yanlış bir sosyalizm vardi, a... koyayım şimdi o da kalmadi." Biten rüyanın ardından kalanları da, "Kadınları orospuluk yapıyor, erkekleri de fabrikadan demir yağmalayıp satıyor" diye tanımlar. Mikail'in 'teşhisleri' bitmez, kendi hayatına ilişkin de "Asiye'ye eskiden deli gibi aşıktım, şimdi eve bile gitmek istemiyorum" özeleştirisinde bulunur.