Merhaba 1K severler... Öyle bir kitap okudum ki, günümüze oldukça yakın ve bol bol mesajlar içeren harika bir kitap. Kitaptan çok alıntı yapsam da kitabın tamamı alıntılıktı. Kitabın olay örgüsü: Orta yaşlarında evli bir adam, arabasıyla kırmızı ışıkta durur. Yeşil Işık yandığı an da baş kör karakterimizin gözleri bir an da görmez olur. Yalnız burada yazarın dikkat çektiği nokta, kesinlikle karanlık bir körlük değil! Birinci kör karaktere o an da evine gitmesi için bir adam yardımcı olur. Birinci kör karakterimizi evine bırakır. Kör adama yardımcı olan bir araba hırsızı çıkar. Ev ahalisinin bir anlık boşluğundan faydalanıp birinci kör adamın arabasını çalıp gider. Kısa bir süre sonra araba hırsızı adam da çaldığı arabanın içinde kör olur... Artık yavaş yavaş birinci kör adamla temas halinde olanlar bir bir kör olmaya başlarlar. Kitabın dünyasında kitap sayfalarının okuyucuyu her dakika merak içerisinde bırakan "Körlük Salgını..." Kör olan insanlar, karantina da kalmaları için, diğer insanlara bulaşıcı körlüklerini geçirmemeleri için askeri bir alana kapatılır. Burada en başta "çaresizlik" eyleminin ne demek olduğunu anlamaya çalışırlar. Buradaki yaşamları diğer yaşamlardan çok farklıydı. Artık beraber yaşadıkları alan da yiyeceği, içeceği çok zor bulmuş oluyorlardı. Çaresizlik, eylemini sonrasın da oldukça güçlü bir sabrın ne demek olduğunu, karantinaya kapatılmadan önceki yaşamlarıyla, karantina sonrası yaşamlarının birbirinden ne kadar ayrı olduğunu Yazarımız, hak ettiği "ödülü" almış kitabında gözleri açıkken gören, aslında gerçek manada hayatı görmeyen gözlerin hikâyesini harikulade bir betimleme ve kör insanlara yüklediği monologlarla gözler önüne sermiş... "Kör insanlar, oldukça zor şartlı karantina da yönlerini bulmaları için birbirlerine iple bağlanmış her geçen gün daha da fazla artan önüne geçilemeyen körlük salgını yaşamış insan kalabalığı..." Kitabın olay örgüsü bu şekilde heyecanlı, meraklı ve oldukça düşündürücü bir şekilde devam etmeye başlar. Yazarımızın kitabında ısrarla belirttiği en önemli nokta "beyaz körlük" bu çok başka bambaşka bir düşünce. Kör olan insanlar kitapta her tarafı karanlık görmeleri gerekirken, beyaz görmeye başlarlar. Yazarın kitabında yer verdiği temalardan bahsedecek olursam; açlık, sefalet, kıtlık, pişmanlık, yıkım, enkaz, kaos, gerilim başta olmak üzere sevgi, saygı, sadakat, fedakarlık vs. Diyebilirim. İnsanoğlu! Çok zor durumda kaldığı zaman ne kadar çok yeniliyor öncelikle kendine... Sonra arkadaşlarına, eşine, çocuğuna vs... Çıkar çatışmasıyla çalkalanan "kör insan kalabalığı." Kapatıldıkları karantinada kendilerini bile hayrete düşürecek kararları alıp, uygulamaları... Şahsımca bu kitap, insanoğlunun çaresizlik eylemini en iyi anlatan ve bu çaresizlik içinde hayatta kalmak için, "yaşamak için" devamlı neyin yanlış, neyin doğru olduğunu ayırt edemez olup, o an ki ağır şartlarda mücadele etmeleri... Kesinlikle okuyun! Kesinlikle okutun! Kesinlikle bu olağanüstü kitabı 1K dostlarınıza tavsiye edin... Daima kitapla kalın. Kitabın en güzel alıntısı: "Sonradan kör olmadığımızı düşünüyorum. Biz zaten kördük, Gören körler mi? Gördüğü halde görmeyen körler..." Sevgiler, saygılar 1K...

KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,5bin okunma

·

140 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Cihan Ataç