DEVLET Kitabımız düz bir anlatımdan ziyade karakterler arasındaki konuşmalardan ibaret. Konuşma yapanlardan ve fikirlerini belirtenlerden biri de Platon'un hocası Sokrates'tir. Tabii burada Sokrates karakterimiz olsa da asıl konuşan Platon'dur. Platon'un kendi yaşadığı döneminin Atina demokrasisine karşı olduğunu hepimizin bildiğini varsayıyorum ki bunun temelinde ise bu demokrasi anlayışının, hocası Sokrates'i ölüme mahkûm etmesidir. Şimdiki demokrasi anlayışlarından ziyade o döneme karşı ifadelerini ise görmemek ve anlamamak imkansız. Kitapta Sokrates karakterimiz devlet yönetimini gemiye kaptanlık etmeye benzetiyor. Bu da bizim için en önemli ipuçlarından biri oluyor. Hepimiz biliyoruz ki gemiye kaptanlık etmek teknik beceriler gerektiren bir uğraşıdır. Sokrates'in de ideal devlet anlayışında zaten devlet yönetimi teknik beceriler gerektiren bir iştir. Kitabı okurken tartışılan konunun ağırlıklı olarak doğruluk ve eğrilik üzerine olduğunu anlayabiliyoruz ki bu da bizi ideal devlet anlayışını yorumlamaya götürerek konuyla bütünleştiriyor. Kitabımız kendi içinde bölümlere ayrılıyor. Her bölümde doğruluk (adalet) kavramı üzerine Sokrates ile tartışmaya giren karakterlerimiz var. Bu karakterlerimiz Sokrates'e farklı doğruluk tanımları sunuyor ve Sokrates de kendi yöntemiyle yani sokratik yöntemle karakterlerin doğruluk tanımlarındaki çelişkileri bularak onları çürütmeye çalışıyor. Eğrilik ile doğruluk nedir? Eğrilik doğruluktan üstün müdür? Devlet güzel yalanla mı daim olur yoksa güzel yalan mı devleti idame ettirir? Peki ya bizim doğruluk anlayışımız nedir? Toplumu doğru mu oluşturur yoksa toplum doğruyu kendi elleriyle mi inşa eder? Bizler doğru görünmek için mi yaşıyoruz yoksa doğruyu bulmak için mi? Zannımca doğru görünmek için yaşamak baskın çıksa da toplumumuzda doğruyu bulmak ve onu uygulamak için uğraşanlar yok değil. Ben okurken çok fazla sorguluyorum peki sizler ne düşüneceksiniz? Merak içindeyim... Sokrates'in doğruluk ya da adalet konusunda çürüttüğü her tanıma karşı kendi ideali herkesin yaratılışına uygun olan işi yapması ve başkasının işine karışmaması kısacası ölçülülük,uyum ve denge diyebiliriz. Bundan ziyade bu cümle de kendi içinde tartışılır. Okurken yorumlamalar dahi fikrimce değişik algılanabilir. Bundan sonrasını sizlere bırakıyorum ve belki de defalarca okunması gereken bu kitabı sizlere şiddetle öneriyorum. Keyifli okumalar ... Sevgi YETGİN

DevletPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201926,6bin okunma

··

2.805 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.