Öncelikle arka kapak yazılarına çok önem veren ben, bu kitabın arka kapak yazısını okuyunca tam olarak nasıl bir his ya da düşünceyle kitaba gireceğimi çözemedim ve biraz arada kalarak başlıyor hissine kapıldım. Yani bir polisiye mi gelecekti karşıma, yoksa toplumsal sorunlar içeren bir roman mı bilemiyordum. Ben de ufak bir araştırma yaptım ve kitabın; yazarın ilk dönem eserlerinden olduğunu ve polisiyeden çok toplumsal olaylara değiniyor olsa da, yazarın polisiye türüne geçişini başlatan eserlerinden olduğunu gördüm. Bu da merak duygumu öne alarak ekstra bir motivasyon oluşturdu. Dürüst olmak gerekirse hakkında herkes gibi çok şey duyup görüyor olsam da Alevi kültürüne ait herhangi bir şeyi ne biliyor ne de okumuştum kendi isteğimle. Bu kitapta ise bunu bir kurgunun içinde dahi olsa ilk kez yaşamış oldum diyebilirim. Ve Alevilikle ilgili bu bilgiler kitaptaki kurguya o kadar güzel yedirilmiş ki okurken sıkılmak, anlamamak veya şaşırmak gibi hislere kapılmadım, merakla okudum ve devam etmek istedim. Hikaye nereye gidecek diye merak ettim. Bunda kurgunun başarısının da çok büyük payı var elbette. Bununla beraber kitapta Türk solu ve 80 darbesinin etkileriyle alakalı da bazı anlatımlar bulunuyor. İşin bu tarafına kulak aşinalığıyla biraz daha hakim olsam da anlatılan şeyleri kurguya böylesi başarıyla katmış olmak da yine çok önemliydi. Kısacası birçok okur Ahmet Ümit'in acemilik dönemi olarak adlandırabilecek bir dönem olması ve siyasi/sosyal tarafının fazla olması sebebiyle sanırım kitabı pek beğenmemiş, fakat ben kendi adıma iyi ki okumuşum ve sevdim diyebilirim rahatça.

Bir Ses Böler GeceyiAhmet Ümit · Everest Yayınları · 20107,5bin okunma

·

733 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Alper Yazır