"Maddenin öncesinden kaynaklanan tüm hareketlerimiz kozmik güçlerin yönettiği yasalara bağımlıdır ve insan mekanizması evrensel mekanizmadan farklılık göstermez."
Eliyle kapalı bir dolabı işaret ederek:
"Bakın, şurada, şişelerin içinde elli bin insanın iradesini dönüştürecek, yok edecek ya da çileden çıkaracak bir şey var," dedi.
"Bu oyun oynamak olmaz," diye itiraz etti Pradel.
"Katılıyorum, bu oyun oynamak olmaz ancak bu maddeler esas itibarıyla laboratuvar ürünü değil. Laboratuvar yalnızca onları birleştirir, yeni bir şey yaratmaz. Bu maddeler doğada dağınık halde bulunur. Serbest halde bizi kuşatır ve bize nüfuz ederek, irademiz üzerinde karar sahibi olur. Azmimizin bilgisizliğinden kaynaklanan bir yanılsamadan başka bir şey olmayan özgür irademizi belli bir koşula bağlar."
"Ne diyorsunuz?" diye sordu Pradel, şaşkınlıkla.
"Diyorum ki irade, bizi istemeye zorlayan kendi sebep olduğumuz bilgisizlikten kaynaklanan bir yanılsamadır. Bizde istediği şey biz değilizdir, sayısız miktardaki hücrenin olağanüstü hareketleridir ki ne biz bu hücreleri biliriz ne de onlar bizi bilir. Bu hücreler birbirlerini bilmemekle beraber bizi oluşturur. Hücre hareketleri, tutkularımız, düşüncelerimiz, sevinçlerimiz, acılarımız, arzularımız, korkularımız ve irademiz diye adlandırdığımız sayısız akım oluşturur. Kendi efendimiz olduğumuzu düşünürüz ve yalnızca bir damla alkol bile, onlar sayesinde düşündüğümüz ve istediğimiz bu etkenleri sonrasında uyuşturmak için bir süreliğine harekete geçirir."
Constantin Marc doktorun sözünü kesti:
"Affedersiniz, mademki alkolün etkisinden bahsediyorsunuz, size o konuda bir şey danışmak istiyorum. Ben her yemekten sonra bir kadeh armanyak içerim. Çok mu sizce, ne dersiniz?"
"Aşırı, çok hem de. Alkol zehirdir. Evinizde eğer bir şişe dahi sert alkollü içki varsa onu derhal camdan aşağı atın gitsin."
Pradel düşüncelere daldı. Tüm insanlardan iradeyi ve sorumluluğu silerek Doktor Sokrat ona bir anlamda haksızlık ediyordu.
"İstediğinizi söyleyin ancak şunu unutmayın ki irade ve sorumluluk birer yanılsama değildir. Bunlar elle tutulur gözle görülür gerçeklerdir. Faaliyet alanımın nelerden sorumlu olduğunu bilir ve irademi personelime ona göre empoze ederim."
Ardından kederle ekledi:
"Ben, iradeye, ahlaki sorumluluğa, iyi ile kötü arasındaki ayrıma inanan birisiyim. Size kalırsa bunlar saçma sapan fikirler tabii..."
"Elbette," diye yanıtladı doktor, "bunlar saçma sapan fikirler ancak bizler de saçma sapan olduğumuz için bize çok uygun fikirler. Bunu hep göz ardı ediyoruz. Saçma, yüce ve kurtarıcı fikirler. İnsanlar, bu fikirler olmadan deliye döneceklerini hissetmişler. Bu sebeple saçmalık ve delilik arasında bir seçim yapmak durumunda kalmış, sonuç olarak saçmalığı yeğlemişler. Ahlaki fikirlerin temeli işte burada yatıyor."
"Ne paradoks ama!"
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.