Daha çok şiirleriyle bilinen Oktay Rifat'ın ilk romanı Bir Kadının Penceresinden. 1970'lerin Türkiye'sine, İstanbul'una, aydınlarına ve özellikle kadınına Filiz, Bedri ve Selim karakterleriyle ışık tutmuş. Kitap Filiz'in diliyle aktarılmış. Kocasına aşık olmadan evlenmiş, sevmediği halde evli kalmaya devam eden, sevgisizlikten doğmuş üç çocuğuyla ve onların işleriyle hergünü aynı geçen, coğrafyamızın günümüzde de aşina olduğu ana karakter Filiz. Selim'le tanıştıktan sonra sevmenin, sevilmenin ve kadınlığının farkına varıyor. Her ruh halinin ince detaylarını yalın bir dille okutuyoruz. Bu anlamda psikoloji romanı da olarak da kabul edebiliriz. Filiz'in iç dünyasındaki yolculukları hem şairane hem de doyurucu. Üst seviyede bir okuma zevki yaşatıyor. Bir kadının iç dünyası ve onun nazarından hayat anlatılırken bir dönemin aydın geçinenleri, sosyo-ekonomik durumları, siyasi karışıklıkları, bardakta içilen rakılara kadar kitapta kendine yer bulmuş. Özellikle kitabın giriş kısmındaki azgelişmişlikle ilgili söylev okumaya doyamadığım bölüm oldu. Hem eleştirel hem de didaktikti. Toplumun kadına dayattığı rolleri, kadının iç buhranlarını, ezilmişliğini, isyanını genellikle erkeğin kaleminden okurken içine düşülen eksiklik hissinin olmadığı, yüksek okuma zevki sunan bir eser.

Bir Kadının PenceresindenOktay Rifat · Yapı Kredi Yayınları · 2019718 okunma

·

360 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.