Kısa boylu olarak bilinen İmâm-ı Azâm Ebu Hanife ( ra) , İmâm-ı Züfer ve yine onun gibi uzun boylu bir talebesini yanına alarak dolaştığı bir sırada, birlikte görünüşlerinden bir espri çıkaran İmâm-ı Züfer:
امامنا بيننا كالنون لنا
"imâmünâ beynenâ ke'n-nûni lenâ" (hocamız, ikimizin arasında lenâ لنا kelimesindeki nûn ن gibi
(kısa kaldı) deyivermiş.
imâm-ı âzâm ise buna karşılık;
و إن لم يكن نون لنا يكون لا
"ve in lem yekûn nûn lena, tekûnü lâ" (eğer o nûn olmasaydı bir hiç (lâ - لا) olurdunuz!" buyurmuş...