İKİ YOL
Şeyh Ahlati: Bir şey istemediğin zaman istediğin her şey senin olur.
Bedreddin: Ama Hz. İsa, "Siz isteyin, size verilecek ve çaldığınız kapı size açılacak!" dememiş miydi? Hakikat nerede, Şeyhim?
Şeyh, öğrencisinin sorusunu bir fıkrayla yanıtladı:
Bir gün kadı, Hoca Nasreddin'i çağırmış, sormuş:
- Kaç yaşındasın?
+ Kırk! demiş, Hoca. Kadı, şaşırmış.
- Beş yıl önce yaşını sorduğumda yine kırk demiştin! demiş.
Nasreddin Hoca, gururla:
- Adaletin temelleri benim üzerimde yükselebilir, kadı efendi" demiş. "Çünkü sözünün eri adamım ben. Yıllar önce ne demişsem, yine aynını söylüyorum."
Aslında sorun çok yerinde, diye sürdürdü sözlerini Ahlati.
"Aslında mantıklı düşünen herkes, bir bakıma, bu fıkradaki Hoca Nasreddin durumundadır. Çünkü gerçek, mantıklı değildir; sonsuzdur, ama değişmez değildir. Sonsuzluğu da bu yüzden, yani sürekli değişmesindendir. Hz. İsa'nın sözleri gerçektir; ama söylendiği yerde, söylendiği zamanda, söylendiği insanlar için. Benim sözlerimin İncil'de, Kuran'da ve büyük din bilginlerince yazılmış kimi kitaplarda yazılanlarla çakıştığını gördüler mi; öğrencilerimin gözlerinin parladığını fark ediyorum. "Doğru, çok doğru!" diye başlarını sallıyorlar böyle durumlarda hoşnutlukla. Sözlerim, kitaplarda yazılanlara uymadı mı, susuyorlar. Oysa kendilerine kaç kez söyledim: Hangi kitap olursa olsun, nerede, nasıl yazılmış olursa olsun, orada yazılanlar geçmiştir artık, yazıldıkları zamanki anlamlarında olmazlar bugün. Akıl, geçmişi biriktirir, çünkü bir fikre varabilmek için gerekli ölçütü yalnız geçmişten alır.
Sayfa 146147Kitabı okudu
·
79 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.